Bu çalışmanın amacı, abdominal duvar endometriozisi (ADE) olan hastalarda demografik ve klinik özellikleri, tanı araçlarını, cerrahi seçenekleri ve nüks oranlarını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler:Ocak 2015 ile Ocak 2020 tarihleri arasından kliniğimizde ADE nedeniyle opere edilen 44 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara ait demografik veriler, operasyon geçmişi, klinik özellikler, tanı için kullanılan görüntüleme yöntemi, uygulanan operasyon tipi ve rekürrens durumu değerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların, yaşlarının median değeri 35 (26-48) olarak belirlendi. Hastalardan 1 (%2,3)'inin abdominal operasyon öyküsü bulunmazken; 39 (%88,6) hastanın cesarean section (C/S), 2 (%4,5) hastanın myomektomi ve 2 (%4,5) hastanın da histerektomi öyküsü bulunmaktadır. Çalışmaya dahil edilen hastalardan 2 (%4,5)'sinin herhangi bir şikayeti bulunmazken, 31 (%70,5) hastada karın ön duvarında kitle ve 39 (%88,6) hastada ise ağrı şikayeti bulunmaktaydı. ADE'nin 23 (%52,3) hastada pfannenstiel insizyonun sol lateralinde ve 17 (%38,6) hastada ise pfannenstiel insizyonun sağ lateralinde olmak üzere, büyük çoğunluğunun pfannenstiel insizyon hattında olduğu tespit edildi. Hastaların 34'ünde preoperatif tanı aracı olarak abdominal ultrasonografi (US) ve 10 hastada da abdominopelvik bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılmıştır. Abdominal US'nin doğruluk oranının %85,2, abdominopelvik BT'nin doğruluk oranının ise %50 olduğu belirlenmiştir. Serimizdeki takip oranı %95,4 iken, takip süresi median değerinin 36,5 ay (13-57) olduğu gösterilmiştir.Ayrıca takipteki hastalardan birinde rekürrens geliştiği görülmüştür. Sonuç: ADE, jinekolojik girişim öyküsü olan ve abdominal insizyon bölgesinde siklik ağrı ve şişlik ile gelen reprodüktif çağdaki tüm kadınlarda akla gelmelidir. Preoperatif tanı için, hastanın öyküsü ayrıntılı olarak sorgulanmalı; dikkatli bir fizik muayene yapılmalı ve tanı için abdominal US kullanılmalıdır. Tedavide cerrahi eksizyon tercih edilmelidir.