A closer look at traditional contraceptive use in Turkey

Abstract

Withdrawal is the main method used amongst couples in Turkey to prevent pregnancy. Discontinuation of use is most likely to be due to the desire to become pregnant or failure of the method. Withdrawal users are less likely to switch to another contraceptive method; however, among users who do switch, they will most likely switch to a modem method. The strongest three determinants that predict withdrawal use are using withdrawal as one's first method, the woman's age, and the husband's education. The woman's work status and the couple's ethnicity are also important predictors of withdrawal use. Family planning programs should target different segments of the population and focus on correct knowledge of all methods. Results indicate that men and women need to learn about family planning options earlier in their lives or prior to marriage.

Reasons for Choosing the Traditional Method (Withdrawal) as Contraception among Women in Tabriz/Iran

“…There was a significant relationship between age and contraceptive method, which is in line with our study (13). The results of Mehryar et al, Yosefzade and Ergocmen et al studies showed that there was a significant relationship between age and contraceptive method (7,15,16).…”

Coitus Interruptus: Nurses' Experiences Regarding the Users

“…16,17 Cinselliğin çiftler arasında ve toplumda rahat bir şekilde konuşulamaması, özellikle ark.n etkisi ile yöntem seçme olasılığını ve geri çekme yönteminin erkeklerin çoğunlukla ilk kullandığı yöntem olmasını beraberinde getirmektedir. 3,13,18 Bu durumda, ilk yöntem seçiminin bir sonraki AP yöntem seçiminde çok önemli olduğu görünmektedir. 3,11 Altay ve Görener, Türki-ye'de evli erkekler tarafından en yaygın bilinen ve kullanılan yöntemlerin erkeklerin kullandık-ları yöntemler olduğunu belirlemişlerdir.…”

“…3,13,18 Bu durumda, ilk yöntem seçiminin bir sonraki AP yöntem seçiminde çok önemli olduğu görünmektedir. 3,11 Altay ve Görener, Türki-ye'de evli erkekler tarafından en yaygın bilinen ve kullanılan yöntemlerin erkeklerin kullandık-ları yöntemler olduğunu belirlemişlerdir. 6 Buna ilave olarak, Ergöçmen ve ark., erkeklerin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran aile planlaması programlarının kız ve erkekleri içine alan tüm gençler için AP seçeneklerini içine alan evlilik öncesi danışmanlık hizmetinin önemini vurgulamışlardır.…”

“…6 Buna ilave olarak, Ergöçmen ve ark., erkeklerin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran aile planlaması programlarının kız ve erkekleri içine alan tüm gençler için AP seçeneklerini içine alan evlilik öncesi danışmanlık hizmetinin önemini vurgulamışlardır. 3 Bu çalışmada hemşireler, üreme sisteminin fizyolojisi, ovülasyon günlerinin belirlenmesi konusunda kadınların bilgi yetersizliği olduğunu belirtmişlerdir. Araştırma sonuçları, geri çekme yöntemi kullanan çok az kadının ovülasyon zamanını doğru bir şekilde belirleyebildiğini göster-mektedir.…”

“…Türkiye'de kullanıcılarla yapılan çalışmalarda ise kadınların cinselliği ikinci planda tutmaları, eşler arasında gebeliği önleyici yöntemler hakkında konuşulmaması, cinselliği tabu olarak görme ve bu konuda açıkça konuşmama, arkadaş-lardan ve çevreden duyumlar yolu ile öğrenme, modern yöntemlerin yan etkilerine yönelik algılamalar, başka bir yönteme geçme konusunda yetersizlik hissetme, ilk kullanılan yöntemi seçme bu yöntemin tercih edilmesinin nedenleri arasında yer almaktadır. [3][4][5][6][7] Diğer taraftan, erkeklerin daha etkili bir yön-tem kullanımı konusundaki isteksizliği ve geri çekme yöntemini etkili bir yöntem olarak algılaması, yöntemler konusunda bilgi eksikliği, geri çekme yönteminin yan etkilerinin olmaması, ücretsiz olması, kolay ulaşılabilir olması bu yöntemin tercih edilmesinin nedenleri arasında yer almaktadır. 5,[7][8][9][10] İstenmeyen gebelik ve isteyerek düşük gibi yöntem başarısızlığı ile sonuçlanma durumunda bile hâlen dirençli bir şekilde geri çekme yöntemi kullanan bir gurubun varlığı göz önünde bulundurulduğunda, sadece kullanıcılarla yapılan çalışmaların bu yöntemin yaygın kullanılma nedenini anlamakta ve açıklamakta yetersiz kaldığı düşünül mektedir.…”