Editorial Comment / Editoryal YorumKalabalık supraglottik havayolu araçları (SHA) dünyasında birçok çalışmada, cerrahın memnun olduğu farklı sonlanım noktalarına dayanılarak bu araçların takılma kolaylığı karşılaştırılmaktadır: ilk geçiş başarısı, ventilasyon etkinliği, komplikasyonlar ve morbidite. Proseal LMATM (Laryngeal Mask Airway, Teleflex Medical, Dublin, İrlan-da) kapsamlı bir şekilde çalışılmıştır. Çünkü diğer SHA'lar ile karşılaş-tırıldığında bir yandan daha dik bir öğrenme eğrisi ve daha kompleks yerleştirilme şekli varken diğer yandan takılmasını kolaylaştırmak için birçok alternatif teknik bulunmaktadır. Bu çalışma bazı cihazların ebatları, yapıldıkları madde, havayolu kanalı ve kaf dizaynı, performans ve sonuncu ama en önemlisi de deneyimden dolayı yerleştiril-mesinin zorluğu konusunda yapılan çalışmalardan birisidir. Ancak, araştırılması gereken en önemli konu araçların yerleştirilme zorluklarının sistematik olarak sınıflandırılması ve en iyi cihaz seçimine ve en iyi yerleştirme tekniğine olanak sağlayacak kriterlerin belirlenmesi olmalıdır. Kullandığımız cihazın yapısal özelliklerinden dolayı cihazın yerleştirilmesi, ancak aracın yerleştirilmesinde zorluk çıkaran etkenler belirlendikten sonra ve cihazdan elde edeceğimiz sonuçlar, ulaşabi-leceğimiz performans ve havayolu koruma seviyesi konusunda beklentilerimiz dengelendikten sonra düşünülmesi gereken ikinci konu olabilir. Bu geleneksel derlemenin amacı SHA'nın yerleştirilmesini zorlaştıran faktörleri dikkate alarak klinik uygulamada SHA'ların kullanımıyla ilgili hekimlere yönelik bazı kriterler belirlemektir.Anahtar sözcükler: Supraglottik havayolu araçları, laringeal maske havayolu, boğaz ağrısı, havayolu yönetimiIn the crowded world of supraglottic airway devices (SADs), many papers compare the easiness of insertion based on the different endpoints of an operator's satisfaction: first pass success, ventilation effectiveness, complications and morbidity. Proseal LMA TM (Laryngeal Mask Airway, Teleflex Medical, Dublin, Ireland) has been extensively studied because on one hand it has a steeper learning curve and more complex insertion when compared with other SADs and on the other hand many alternative techniques are available to facilitate insertion. This research is part of a larger body of studies exploring the issue that some devices are more difficult to insert because of many features related to sizing, constructive material, airway conduit and cuff design, performance and last but not least experience. Nevertheless, the biggest question might be the search for a systematic categorization of insertion difficulty features and identification of criteria allowing the choice for the best device and consequently for the best insertion technique. Given that, as a result of many intrinsic characteristics of the device we are using, insertion might become the secondary issue to be considered only after we clearly identify what makes it difficult, and to be counterbalanced on the results we expect from the device, performance we can achieve and degr...