ÖZETSabit ortodontik elemanların, bantlara gereksinim olmaksızın doğrudan dişler üzerine yapıştırıldığı 'Direkt Yapış-tırma Tekniği' ile braketleme için klinikte harcanan süre kısaltılmış, daha estetik ve hijyenik bir ortodontik tedavi uygulama imkanı elde edilmiştir. Ancak bu teknikte, özel-likle arka dişlere doğrudan görüş ve ulaşım sorunu gibi sebeplerle braket konumlarında hatalarla karşılaşılmıştır. Bu hataların önlenmesi amacıyla 'İndirekt Yapıştırma Tekniği' geliştirilmiştir. Bu tekniğin ilk geliştirildiği yıllarda gözlenen direkt yapıştırılan braketlere kıyasla bağlanma dayanımının daha az olması, yüksek braket kopma oranları, braketlerin etrafından taşan adezivlerin periodontal dokuları irrite etmesi ve oral hijyeni olumsuz etkilemesi, laboratuvar aşamasının uzun ve zaman alıcı olması gibi pek çok olumsuz özelliği günümüzde geliştirilen materyaller ve tekniklerle birlikte elimine edilmiştir. Günümüzde indirekt teknik ile yapıştırılan braketler, direkt yapıştırılan braketlerle benzer bağlanma dayanımı göstermektedir. Ayrıca indirekt ve direkt yapıştırma tekniklerinin, periodontal dokular üzerine etkileri de benzerdir. Ancak indirekt yapıştırma tekniği, hem laboratuvar hem de klinik aşamalarında daha fazla özen ve hassasiyet gerektirmektedir ve maliyeti daha yüksektir. Hekimin bu iki yapıştırma yönteminden hangisini seçeceği; laboratuvar süresi, klinik süresi, maliyet, hasta konforu gibi etkenler ve kendi kişisel tercihine bağlı olarak değişebilir.