Erken tanı ve tedavi, mortalite ve morbidite açısından önemlidir. Tanı için bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), MR venografi, konvansiyonel anjiyografi, doppler ultrasonografi (yenidoğanlarda) kullanılan görüntüleme yöntemleridir (7). Artan kesitsel görüntüleme yöntemleriyle tanı konabilme sıklığı artmaktadır (8).Tedavisi semptomatik olup; enfeksiyon kontrolü, antiepileptik, antiödem ve antikoagülan tedavilerden oluşmaktadır (9).
OLGu SuNuMuÖncesinde bilinen bir hastalığı olmayan 5 yaşında erkek hasta havale geçirme nedeniyle acil servise başvurdu. Başvurusundan 6 gün önce burun akıntısı, ateşi olmuş ve üst solunum yolu GİRİŞ Sinüs ven trombozu nadir görülen bir nörolojik hastalık olup sıklığı yaklaşık 0.4-0.7/100.000'dir (1). Semptomları; huzursuzluk, baş ağrısı ve kusma gibi intrakranial basınç artışı bulguları, nöbet, ensefalopati, kranial sinir paralizileri, papil ödem, motor defisit ve komadır (1). Trombüsün akut ve kronik durumuna göre bulgular değişmektedir. Pediatrik yaş grubunda en sık başvuru bulgusu nöbet olup, nöbet ve koma ile başvuru kötü prognostik kriterlerdir (2-5).Sinüs ven trombozunun en sık nedenlerini; santral sinir sistemi ve baş-boyun enfeksiyonları, dehidratasyon, kronik sistem hastalıkları (SLE, kronik böbrek yetmezliği), maligniteler, oral kontraseptifler, demir eksikliği, gestasyonel nedenler, asfiksi ve protrombotik bozukluklar oluşturmaktadır (6).
ÖzETSinüs ven trombozu, çocukluk yaş grubunda nadir görülen ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Başvurudaki klinik bulguları genellikle nonspesifiktir ve buna bağlı olarak da tanısı gecikir veya yanlış tanı alabilir. Morbidite ve mortaliteyi azaltmada erken tanı ve tedavi önemlidir. Nöbet kötü prognoz kriterlerinden biridir. Burada acil servise status epileptikusla başvuran 5 yaşında erkek bir olgu sunuldu. Başvurusundan 6 saat sonra sinüs ven trombozu tanısı konularak, tedavisi başlanan hasta şu an 6. ayında sekelsiz olarak izlenmektedir.