Öz Açıklanamayan infertilite günümüzde tüm infertil çiftlerin %30-40'ını oluşturmaktadır. İnfertilite pratiğindeki tüm testlerin normal olmasına karşın çiftin gebelik elde edememesi durumu olarak tanımlanır. Bu durumda farklı ileri tetkikler yapmak gerekmektedir. Bu konuda en çok yapılan çalışma açıklanamayan infertil çiftlerde erkek partnerin değerlendirilmesidir. Bunun için sperm deoksiribonükleik asit (DNA) fragmantasyonu (SDF) en çok araştırılan patolojiler arasında yer alır. Sperm kalitesi gebelik oluşumu ve devamlılığı için büyük önem taşımaktadır. Sperm DNA bütünlüğünü değerlendirmek için çalışmalarda birçok yöntem kullanılmaktadır. TdT-dUTP nick-end-labelling (TUNEL) yöntemi, tek hücre jel elektroforezi (COMET analizi), sperm kromatin yapı analizi (SCSA), flowsitometrik analiz, akridin oranj testi ve floresan in situhibridizasyon (FISH) yöntemi sıklıkla kullanılan yöntemler arasındadır. Birçok çalışmada da testlerden ikisi ya da daha fazlası bir arada kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar açıklanamayan infertilite tanısı almış çiftlerde erkek partnerden alınan spermlerin DNA fragmantasyon oranının yüksek olduğunu göstermiştir. Bu çiftlerde ya gebelik oluşmamakta ya da erken dönem gebelik kayıpları yaşanmaktadır. Kadın infertilitesi yönünden değerlendirilip herhangi bir patoloji saptanmayan, sperm DNA fragmantasyon oranı normal kabul edilebilir çiftlerde gebelik oluşmaktadır.