Obezite günümüzde pandemi olarak değerlendirilen bir toplum sağlığı sorunudur. Aşırı beslenme, pozitif enerji dengesi ve sedanter yaşam tarzı obezitenin etiyolojisinde yer alan en önemli etmenlerdir. Obezite ve obezite ile ilişkili dislipidemi, hiperglisemi ve hipertansiyon gibi metabolik bozukluklar günümüzde en önemli mortalite nedenleri arasında yer almaktadır. Son yıllarda, obezite prevalansında gözlenen hızlı ve durdurulamayan artışın bir diğer nedeninin de obezojenler olarak nitelendirilen endokrin bozucu bileşiklerin olabileceği öne sürülmüştür. Akrilamid, besin zincirinde kimyasal bir tehlike olarak kabul edilen toksik bir bileşiktir. Endokrin bozucu özelliklerinin anlaşılmaya başlanmasıyla birlikte, çevre ve diyet aracılığıyla günlük hayatta sıklıkla maruz kalınan akrilamid bileşiğinin de endokrin bozucu bir madde olarak değerlendirildiği birçok klinik ve epidemiyolojik çalışma yapılmıştır. Akrilamidin bilinen zararlı etkilerinin dışında obezojenik etkilerinin bulunduğu tartışılmaktadır. Bu etkiyi mekanistik olarak enerji ve adipoz doku metabolizması üzerinde çeşitli metabolik yolaklar üzerinden gösterdiği yapılan çalışmalarla gösterilse de bir obezojen olarak kesin etki mekanizması henüz bildirilmemiştir. Bu sebeple, bu konu üzerinde daha kapsamlı araştırmaların yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.