Bu çalışma Türkçede ayrıklık (separationism, Beard, 1995: anlam ve biçimin ayrı
düzlemselliği) ve ayrıklığın Türkçe gibi bitişimli dillerdeki önemi üzerinedir.
Çalışma, anlam içermeyen saltbiçimsel
(morphomic, Aronoff, 1994) türetimleri incelemektedir. Örneğin okuyucu sözcüğü, kök biçimin (oku-) anlamı ve amaçlanan çıktı anlam
‘okuyucu: okuma eylemini yapan’ dışında bir anlam içermese de, yapı, amaçlanan
anlamla etkileşen -CI eklenmesinden
önce bir biçim daha içermektedir: -I eklenmesi
ile okuyu-. Bu gibi oluşumlarda anlam
güdüsüz biçimsel işlemler devrededir, güdü yalnızca ulamsal ve biçimseldir.
Yukarıda okuyucu’dan önce elde edilen
okuyu- gibi türevlerdeki -I eklenmesi, alanyazınında fark edilmeyerek,
sonrasındaki -CI, -lI gibi eklerle birlikte algılanmıştır:
*-ICI gibi. Oysaki, -I gibi özerk eklenmeler, biçimyapısı
açısından önemlidir: (i) Anlam-biçim ayrıklığını, (ii) bağımlı ön/arabiçimleri
ve (iii) biçimyapısının taban koşullarını ortaya çıkarmaktadır. Saltbiçimsel
işlemler, ayrıca, kimi bilişsel dilbilim modellerinin (örn. van Langendonck, 2007) biçimsel dilbilim
modellerini eleştirirken değindiği görüntüsellik ilkesine de açıkça aykırıdır;
dilin yapısının dünya kavramlarına bağımlı olmadığı, kendine özgü olduğu anlaşılmaktadır.