Türkiye’nin bir yandan askeri, siyasi ve ekonomik olarak bölgesinde güçlü bir aktör haline gelmesi diğer yandan ise Türk Silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarını yerli kaynak ve teknolojilerden elde etme çabası savunma ve havacılık sanayi sektörünün son yıllarda hızla büyümesini sağlamıştır. Türk havacılık ve savunma sanayiindeki gelişmeler, özellikle 2002 sonrası ülke ekonomisinin gelişmesinde, istihdam artışında, inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları çerçevesinde ciddi katkılar sağlamıştır. Bu makale 2002-2023 yılları arasında savunma ve havacılık sanayii ve ihracatının ekonomi-politik açıdan analizini yapmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü(SIPRI), Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD), Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine dayanarak savunma sanayii incelenmeye, analiz edilmeye çalışılmıştır. Savunma Sanayii; Türkiye’nin ivme kazanan sektörü olmasının yanında 2023 ihracat kalemleri içerisinde diğer sektörlere kıyasla daha fazla yükselişe geçen ihracat alanı olmuştur. İhracat yapılan ülkeler bazında değerlendirme yapıldığında son yıllarda Körfez İşbirliği Konseyi(KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalar göze çarpmaktadır. Bu iş birlikleri bölgesel olarak istikrar ve güvenliği sağlamak, ekonomik kalkınmayı teşvik etmek açısından önemli gözükmektedir. KİK ülkeleri dışında Afrika devletlerine yapılan savunma sanayii ihracatları da son dönemde artmıştır. Türk savunma ve havacılık sanayiinin, yerli kaynaklarla üretilen ileri teknoloji ürünler sayesinde ülke güvenliğine katkı sağlamasının yanı sıra yüksek ihracat potansiyeline de sahip olduğu incelenen verilerden anlaşılmaktadır.