Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Selâhaddîn-i Eyyûbî dönemi, Haçlı seferlerinin tüm hızıyla sürdüğü, 1187’de Hıttîn Savaşı’nda Frankların büyük bir hezimet yaşadığı ve hemen ardında da Kudüs’ün seksen sekiz yıl aradan sonra tekrar Müslümanların eline geçtiği bir zamandır. Bu başarının ardından başlayan Üçüncü Haçlı Seferi, Selâhaddîn’i oldukça zor durumda bırakmış, Akkâ müdafaası ve sonrasında büyük savaşların verilmesi ile devam etmiştir. Selâhaddîn’in bu başarılarında onun mühendisi olarak tarih sayfalarında kendisinden bahsedilen Bahâeddin Karakuş isimli bir Türk, yaptığı faaliyetlerle göz doldurmuştur. 1169 yılından itibaren Şiî Fâtımî idaresinin sona erdirilmesi sürecinde etkin rol oynayan Karakuş, 1171 yılından sonra da Selahaddîn’in Mısır’da tek adam olmasının yolunu açan kimselerden birisi olmuştur. Bundan sonra mühendis kişiliği ile ön plana çıkan Karakuş, Kahire-Fustat arasını surlarla koruma altına almış, Haçlı saldırılarına karşı da Selâhaddîn’in en büyük destekçisi olmuştur. Bu faaliyetler için küçük ehramların taşlarından yararlanmış, Eyyûbîlerin Kahire’deki merkezleri ve sarayları olan Kal’atü’l-Cebel’i de inşâ etmiştir. Buraya su sağlayan Karakuş, ayrıca yaptırdığı kemerli köprüler, havuzlar, çeşmeler ve atların bağlandığı ahırlarla kendisini göstermiştir. Kaytân Camii gibi dînî yapılar yanında ribatlar gibi sosyal mekânlar inşâ etmiştir. Karakuş, bir başka mühendislik birikimini, oldukça uzun süren Akkâ muhasarası esnasında göstermiştir. Haçlılardan geri alınan şehrin surlarını güçlendiren Bahâeddin, Haçlıların burasını muhasara etmesiyle de hem bir kumandan hem de bir mühendis olarak önemli başarılara imza atmıştır. Şehrin etrafını hendeklerle koruma altına alan Karakuş, aynı zamanda Haçlıların surlara yaklaşmaması için de önlemler almıştır. Yaptığı mancınıklarla Haçlılara taarruz eden Karakuş, Frank taarruzlarına da karşı çıkmıştır. Ayrıca ok ve mancınık atışları yanında yakıcı bir malzeme olan naft atışları ile de Haçlıları bunaltmıştır. Bu konuda yeni karışımlarla naftın daha yakıcı bir savaş malzemesi olmasını sağlayan Karakuş, Akkâ müdafaasının kahramanlarından birisi olmuştur. İngiltere Kralı Richard’ın maiyetinde olan kronik yazarı Ambroise’nin dahi dikkatini çeken bu büyük mühendis, Üçüncü Haçlı Seferi’nin en önemli simgelerinden birisi olmuştur. Buna rağmen batılı kaynaklar ondan çok az bahsetmiş, daha çok muhasara esnasındaki askerî faaliyetlere yer ayırmışlardır. Böyle bir ismin ve yaptıklarının bilinmesi, çalışmamıza farklı bir anlam yükleyeceği gibi Haçlı seferleri esnasındaki mücadelelerin teknik boyutuna kapı aralayacağını düşünüyoruz. Karakuş hakkında onun ölümünden sonra kaleme alınan bir eser ise İslâm dünyasında bir darb-ı meselin yayılmasına yol açmıştır. Bahâeddin Karakuş’un Mısır’daki başarılı faaliyetleri ve bıraktığı eserleri kıskanan bir çağdaşı, onun hükümlerini kafa karıştırıcı olarak bulmuş, haksız olarak kötülemiştir. Aslen Kıptî bir mühtedi olan İbn Memmâtî, Karakuş’un Hükümlerindeki Zaaflar (el-Faşûş fî Ahkâmi Karakuş) ismi ile kaleme aldığı bu eserinde haksız olarak Karakuş’u suçlamış ve onu kıskandığını göstermiştir. Durum ne olursa olsun Selâhaddîn’in mühendisinin yaptığı eserler ve Haçlı saldırılarına karşı etkin mücadelesi, onu ölümsüz kılmış, adının hafızalara kazınmasına neden olmuştur.
Selâhaddîn-i Eyyûbî dönemi, Haçlı seferlerinin tüm hızıyla sürdüğü, 1187’de Hıttîn Savaşı’nda Frankların büyük bir hezimet yaşadığı ve hemen ardında da Kudüs’ün seksen sekiz yıl aradan sonra tekrar Müslümanların eline geçtiği bir zamandır. Bu başarının ardından başlayan Üçüncü Haçlı Seferi, Selâhaddîn’i oldukça zor durumda bırakmış, Akkâ müdafaası ve sonrasında büyük savaşların verilmesi ile devam etmiştir. Selâhaddîn’in bu başarılarında onun mühendisi olarak tarih sayfalarında kendisinden bahsedilen Bahâeddin Karakuş isimli bir Türk, yaptığı faaliyetlerle göz doldurmuştur. 1169 yılından itibaren Şiî Fâtımî idaresinin sona erdirilmesi sürecinde etkin rol oynayan Karakuş, 1171 yılından sonra da Selahaddîn’in Mısır’da tek adam olmasının yolunu açan kimselerden birisi olmuştur. Bundan sonra mühendis kişiliği ile ön plana çıkan Karakuş, Kahire-Fustat arasını surlarla koruma altına almış, Haçlı saldırılarına karşı da Selâhaddîn’in en büyük destekçisi olmuştur. Bu faaliyetler için küçük ehramların taşlarından yararlanmış, Eyyûbîlerin Kahire’deki merkezleri ve sarayları olan Kal’atü’l-Cebel’i de inşâ etmiştir. Buraya su sağlayan Karakuş, ayrıca yaptırdığı kemerli köprüler, havuzlar, çeşmeler ve atların bağlandığı ahırlarla kendisini göstermiştir. Kaytân Camii gibi dînî yapılar yanında ribatlar gibi sosyal mekânlar inşâ etmiştir. Karakuş, bir başka mühendislik birikimini, oldukça uzun süren Akkâ muhasarası esnasında göstermiştir. Haçlılardan geri alınan şehrin surlarını güçlendiren Bahâeddin, Haçlıların burasını muhasara etmesiyle de hem bir kumandan hem de bir mühendis olarak önemli başarılara imza atmıştır. Şehrin etrafını hendeklerle koruma altına alan Karakuş, aynı zamanda Haçlıların surlara yaklaşmaması için de önlemler almıştır. Yaptığı mancınıklarla Haçlılara taarruz eden Karakuş, Frank taarruzlarına da karşı çıkmıştır. Ayrıca ok ve mancınık atışları yanında yakıcı bir malzeme olan naft atışları ile de Haçlıları bunaltmıştır. Bu konuda yeni karışımlarla naftın daha yakıcı bir savaş malzemesi olmasını sağlayan Karakuş, Akkâ müdafaasının kahramanlarından birisi olmuştur. İngiltere Kralı Richard’ın maiyetinde olan kronik yazarı Ambroise’nin dahi dikkatini çeken bu büyük mühendis, Üçüncü Haçlı Seferi’nin en önemli simgelerinden birisi olmuştur. Buna rağmen batılı kaynaklar ondan çok az bahsetmiş, daha çok muhasara esnasındaki askerî faaliyetlere yer ayırmışlardır. Böyle bir ismin ve yaptıklarının bilinmesi, çalışmamıza farklı bir anlam yükleyeceği gibi Haçlı seferleri esnasındaki mücadelelerin teknik boyutuna kapı aralayacağını düşünüyoruz. Karakuş hakkında onun ölümünden sonra kaleme alınan bir eser ise İslâm dünyasında bir darb-ı meselin yayılmasına yol açmıştır. Bahâeddin Karakuş’un Mısır’daki başarılı faaliyetleri ve bıraktığı eserleri kıskanan bir çağdaşı, onun hükümlerini kafa karıştırıcı olarak bulmuş, haksız olarak kötülemiştir. Aslen Kıptî bir mühtedi olan İbn Memmâtî, Karakuş’un Hükümlerindeki Zaaflar (el-Faşûş fî Ahkâmi Karakuş) ismi ile kaleme aldığı bu eserinde haksız olarak Karakuş’u suçlamış ve onu kıskandığını göstermiştir. Durum ne olursa olsun Selâhaddîn’in mühendisinin yaptığı eserler ve Haçlı saldırılarına karşı etkin mücadelesi, onu ölümsüz kılmış, adının hafızalara kazınmasına neden olmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.