Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Diyanet İşleri başkanlığı (DİB) bünyesinde görev yapan personelin çoğunluğu ön lisans veya lisans mezunudur. Yeni personel alımlarında özellikle lisans düzeyinde mezunlar tercih edilmektedir. DİB, görevde olanların da mesleki gelişimlerini sağlamak için hizmet içi eğitimler vermektedir. Yakın zamanda kurulan DİB Akademisinde verilen eğitimlerle özellikle göreve yeni alınan personelin hizmet öncesi yeterliklerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Önceki yıllarda DİB bünyesinde ortaöğretim veya ön lisans diploması ile göreve başlayan görevlilerden bazıları açık öğretim yoluyla üst öğrenimlerini tamamlamaya çalışmaktadır. Son yıllarda her ile bir üniversite politikası bağlamında Türkiye’de bütün illerde bir üniversite açılmıştır. Yeni açılan üniversitelerde yer alan yüksek din öğretimi kurumları, DİB bünyesinde çalışan din görevlilerine yüz yüze eğitim imkânı sağlamıştır. Ayrıca Mesleki ve Teknik Öğretim Kurumlarından (MTOK) mezun ve hafızlık belgesine sahip öğrencilere tanınan ayrıcalıklar din görevlilerinin yüksek din öğretimine ulaşımını kolaylaştırmıştır. Alan araştırmalarında, yükseköğrenimleri esnasında gelir getirici bir işte çalışmak zorunda olan üniversite öğrencilerinin bazı sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir. İl ve ilçe müftülükleri bünyesinde çalışan din görevlileri, devam ettikleri fakültelerden uzak yerleşim birimlerinde görev yapabilmektedir. Ayrıca aralarında evli ve çocuklu olanlar bulunmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı hem din görevlisi olarak çalışıp hem de yüksek din öğretimi kurumlarında öğrenci olanların yaşadıkları sorunları belirlemektir. Araştırmanın, elde edilen verilerin ilgili kurumlarla paylaşılması ve ortaya çıkan sorunların çözümüne katkı sağlayabilecek olması yönüyle önemli olduğu ve alana katkı sağlaması düşünülmektedir. Bu çalışmada, nitel araştırma desenlerinden “olgu bilim” deseni kullanılmıştır. Katılımcı seçiminde “Amaçlı örnekleme” yöntemlerinden “Ölçüt örnekleme” esas alınmıştır. Katılımcılar örneklem yöntemine uygun olarak DİB bünyesinde din görevlisi olarak çalışan ve aynı zamanda bir yüksek din öğretimi kurumunda öğrenim gören 95 öğrenciden oluşmaktadır. Veriler, ilgili kurumlardan etik kurul izni alındıktan sonra yapılandırılmış mülakat formları kullanılarak yüz yüze ve elektronik ortamda toplanmıştır. Elde edilen veriler analiz edilmiş, uzman görüşü de alınarak kategoriler oluşturulmuştur. Tablolaştırılan kategoriler, katılımcı görüşleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda din görevlilerinin; mesleki gelişim, görevde yükselme, akademik kariyer, diploma sahibi olmak ve öğretmen olmak gibi etkenlerle ilahiyat/İslami ilimler fakültesinde eğitim almayı amaçladıkları görülmektedir. Bu amaçların tamamı yaptıkları din eğitimi ve din hizmeti görevini en iyi şekilde uygulamaya katkı sağlayacak amaçlardır. Çünkü aldıkları eğitim icra ettikleri görevle ilgili bir yüksek din öğretimidir. Katılımcıların yükseköğretim bitirme amaçları ile devam ettikleri yükseköğretimin kendilerine katkıları birlikte değerlendirildiğinde hedeflerinin çoğuna ulaştıkları görülmektedir. Din görevlisi olarak çalışırken yüksek din öğretimi kurumlarına öğrenci olarak devam eden katılımcıların; fakülteye devamsızlık, ekonomik, sosyal ve öğrenim faaliyetleri konusunda sorunlar dile getirdikleri görülmektedir. Müezzin, imam hatip ve Kur’an kursu öğreticisi olarak görev yapan katılımcıları çalışma periyotları yönüyle diğer memurlardan ayrılan özellik, sabit bir mesailerinin olmamasıdır. İmam hatip olarak görev yapanlar namaz vakitleri dışındaki zamanlarda, Kur’an kursu öğreticileri ise öğretmenlerde olduğu gibi sabah dersleri bittikten sonraki kalan zamanlarında fakültedeki derslere katılma imkânı bulabilmektedir. Bazı din görevlileri müftülüklerle anlaşmalı olarak Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında akşam görevlendirilme yoluyla derslere devam için kendilerine zaman oluşturmaya çalışmaktadırlar. DİB’in esnek çalışma imkânı oluşturan ihtiyaç odaklı Kur’an kursu uygulamasında görev almak da derslere devam konusunda kolaylaştırıcı bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Katılımcı din görevlilerinin görüşlerine dayalı olarak tespit edilen sorunların çözümüne yönelik şu öneriler getirilebilir. 1-Yükseköğretim kurumları pandemi ve depremde elde ettikleri uzaktan eğitim tecrübesini ve teknik altyapılarını kullanarak teorik derslerin bir kısmı için uzaktan eğitim seçeneğini hayata geçirebilirler. 2-Bir kısmı hafız olan ve uzun süre din görevliliği yapmış olanlar yüksek din öğretimi kurumlarına kaydolduklarında; Kur’an-ı Kerim, Arapça vb. derslerden, girecekleri seviye belirleme sınavlarındaki başarılarına ve hafızlık belgelerine dayalı olarak muaf tutulabilirler. Bu uygulamanın gerçekleşmesi için gerekli olan mevzuat düzenlemeleri yapılabilir.
Diyanet İşleri başkanlığı (DİB) bünyesinde görev yapan personelin çoğunluğu ön lisans veya lisans mezunudur. Yeni personel alımlarında özellikle lisans düzeyinde mezunlar tercih edilmektedir. DİB, görevde olanların da mesleki gelişimlerini sağlamak için hizmet içi eğitimler vermektedir. Yakın zamanda kurulan DİB Akademisinde verilen eğitimlerle özellikle göreve yeni alınan personelin hizmet öncesi yeterliklerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Önceki yıllarda DİB bünyesinde ortaöğretim veya ön lisans diploması ile göreve başlayan görevlilerden bazıları açık öğretim yoluyla üst öğrenimlerini tamamlamaya çalışmaktadır. Son yıllarda her ile bir üniversite politikası bağlamında Türkiye’de bütün illerde bir üniversite açılmıştır. Yeni açılan üniversitelerde yer alan yüksek din öğretimi kurumları, DİB bünyesinde çalışan din görevlilerine yüz yüze eğitim imkânı sağlamıştır. Ayrıca Mesleki ve Teknik Öğretim Kurumlarından (MTOK) mezun ve hafızlık belgesine sahip öğrencilere tanınan ayrıcalıklar din görevlilerinin yüksek din öğretimine ulaşımını kolaylaştırmıştır. Alan araştırmalarında, yükseköğrenimleri esnasında gelir getirici bir işte çalışmak zorunda olan üniversite öğrencilerinin bazı sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir. İl ve ilçe müftülükleri bünyesinde çalışan din görevlileri, devam ettikleri fakültelerden uzak yerleşim birimlerinde görev yapabilmektedir. Ayrıca aralarında evli ve çocuklu olanlar bulunmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı hem din görevlisi olarak çalışıp hem de yüksek din öğretimi kurumlarında öğrenci olanların yaşadıkları sorunları belirlemektir. Araştırmanın, elde edilen verilerin ilgili kurumlarla paylaşılması ve ortaya çıkan sorunların çözümüne katkı sağlayabilecek olması yönüyle önemli olduğu ve alana katkı sağlaması düşünülmektedir. Bu çalışmada, nitel araştırma desenlerinden “olgu bilim” deseni kullanılmıştır. Katılımcı seçiminde “Amaçlı örnekleme” yöntemlerinden “Ölçüt örnekleme” esas alınmıştır. Katılımcılar örneklem yöntemine uygun olarak DİB bünyesinde din görevlisi olarak çalışan ve aynı zamanda bir yüksek din öğretimi kurumunda öğrenim gören 95 öğrenciden oluşmaktadır. Veriler, ilgili kurumlardan etik kurul izni alındıktan sonra yapılandırılmış mülakat formları kullanılarak yüz yüze ve elektronik ortamda toplanmıştır. Elde edilen veriler analiz edilmiş, uzman görüşü de alınarak kategoriler oluşturulmuştur. Tablolaştırılan kategoriler, katılımcı görüşleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda din görevlilerinin; mesleki gelişim, görevde yükselme, akademik kariyer, diploma sahibi olmak ve öğretmen olmak gibi etkenlerle ilahiyat/İslami ilimler fakültesinde eğitim almayı amaçladıkları görülmektedir. Bu amaçların tamamı yaptıkları din eğitimi ve din hizmeti görevini en iyi şekilde uygulamaya katkı sağlayacak amaçlardır. Çünkü aldıkları eğitim icra ettikleri görevle ilgili bir yüksek din öğretimidir. Katılımcıların yükseköğretim bitirme amaçları ile devam ettikleri yükseköğretimin kendilerine katkıları birlikte değerlendirildiğinde hedeflerinin çoğuna ulaştıkları görülmektedir. Din görevlisi olarak çalışırken yüksek din öğretimi kurumlarına öğrenci olarak devam eden katılımcıların; fakülteye devamsızlık, ekonomik, sosyal ve öğrenim faaliyetleri konusunda sorunlar dile getirdikleri görülmektedir. Müezzin, imam hatip ve Kur’an kursu öğreticisi olarak görev yapan katılımcıları çalışma periyotları yönüyle diğer memurlardan ayrılan özellik, sabit bir mesailerinin olmamasıdır. İmam hatip olarak görev yapanlar namaz vakitleri dışındaki zamanlarda, Kur’an kursu öğreticileri ise öğretmenlerde olduğu gibi sabah dersleri bittikten sonraki kalan zamanlarında fakültedeki derslere katılma imkânı bulabilmektedir. Bazı din görevlileri müftülüklerle anlaşmalı olarak Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında akşam görevlendirilme yoluyla derslere devam için kendilerine zaman oluşturmaya çalışmaktadırlar. DİB’in esnek çalışma imkânı oluşturan ihtiyaç odaklı Kur’an kursu uygulamasında görev almak da derslere devam konusunda kolaylaştırıcı bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Katılımcı din görevlilerinin görüşlerine dayalı olarak tespit edilen sorunların çözümüne yönelik şu öneriler getirilebilir. 1-Yükseköğretim kurumları pandemi ve depremde elde ettikleri uzaktan eğitim tecrübesini ve teknik altyapılarını kullanarak teorik derslerin bir kısmı için uzaktan eğitim seçeneğini hayata geçirebilirler. 2-Bir kısmı hafız olan ve uzun süre din görevliliği yapmış olanlar yüksek din öğretimi kurumlarına kaydolduklarında; Kur’an-ı Kerim, Arapça vb. derslerden, girecekleri seviye belirleme sınavlarındaki başarılarına ve hafızlık belgelerine dayalı olarak muaf tutulabilirler. Bu uygulamanın gerçekleşmesi için gerekli olan mevzuat düzenlemeleri yapılabilir.
Özet: Akademik motivasyonun, çeşitli duygusal, eğitsel, mesleki değişkenlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle akademik motivasyon her düzeydeki öğrenci için önemli bir kavram olarak öne çıkmaktadır. Uluslararası öğrenciler söz konusu olduğunda bu değişken sosyal entegrasyon ve üniversiteye aidiyetten başlayarak, çeşitli açılardan öğrencinin yaşamını akademik, sosyal ve psikolojik açılardan etkileyebilme potansiyeline sahiptir. Türkiye’de yükseköğrenime devam eden öğrenciler arasında Batı Trakya Türk Azınlık Mensubu (BTTAM) uluslararası öğrencilerin önemli bir yeri olduğu görülmektedir. Bu öğrenciler için yükseköğretimde yürütülecek rehberlik ve psikolojik danışmanlık uygulama ve araştırmalarında nitelikli ölçme araçlarının kullanılmasına özen gösterilmesi, araştırmalarda elde edilecek bulguların bilimsel gücü bakımından önem taşımaktadır. Bu araştırmada Akademik Güdülenme Ölçeğinin (AGÖ; Bozanoğlu, 2004) bazı geçerlik ve güvenirlik kanıtları BTTAM uluslararası yükseköğretim öğrencilerinde incelenmiştir. Çalışmada Türkiye’de yükseköğrenime devam eden 311 BTTAM öğrenciden veri toplanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliğini incelemek için uygulanan iki ayrı Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) sonucunda 3 boyutlu modelin tek boyutlu modele kıyasla daha iyi uyum gösterdiği tespit edilmiştir. Ölçeğin iyi düzeyde iç tutarlılığa sahip olduğu belirlenmiştir( α= .88, ω = .88 ve λ6 = .90). Sonuçlar AGÖ’nün BTTAM uluslararası öğrencilerle yürütülecek rehberlik hizmetlerinin etkililiğinin sınanabileceği veya akademik motivasyonun çeşitli değişkenlerle ilişkilerinin inceleneceği çeşitli araştırmalarda kullanılmak üzere bazı geçerlik ve güvenirlik kanıtlarına sahip olduğunu, ancak akademik motivasyonu ölçmeye yönelik ölçme araçları konusunda yeni çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.