Alkol-madde kullanım bozukluğu olan hastalarda tedaviye yarım bırakmanın yordayıcıları olarak mizaç ve karakter profilleri ve dürtüsellik

Abstract

In this study, predictors of drop-out of treatment were searched in a group of patients with alcohol substance abuse who had frequent relapse. Materials and Methods: In Erenköy Mental and Neurological Diseases Training and Research Hospital AMATEM (Alcohol Substance Treatment Center), 60 patients who completed the inpatient treatment program for alcohol and substance use disorders diagnosed and 28 patients who had left their treatment were included in the study. The Sociodemographic and Clinical Variables that accepted the participation were applied to the data form prepared for this study, Addiction Profile Index (BAPI), Temperament and Character Inventory (MKE) and Barratt Impulsivity Scale (BIS-11) scale. Results: In the group completing the treatment, total harm avoidance, reward dependence, persistence, cooperation scores, BAPI diagnosis subscale and BAPI total score was significantly higher. In the multivariate reduced model, the dropped-out group showed a significant difference on the novelty-seeking, persistence, cooperation and total score of BAPI. Conclusion: The novelty-seeking and reward dependence, which are claimed to lead to addiction as personality traits, was found to be significantly different in patients who completed therapy. Inadequacies in persistence and cooperation in patients with dropping out the treatment, was determined to be an important-independent determinant of leaving the treatment half. Amaç: Bu çalışmada alkol madde kullanım bozukluğu gibi depreşmenin/yinelemenin sık olduğu hasta grubunda tedaviyi yarım bırakma öngörücüleri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM (Alkol Madde Tedavi Merkezi) Kliniğine alkol ve madde kullanım bozuklukları tanıları yatarak tedavi programını tamamlamış 60 hasta ve tedavisini 1 tamamlamadan çıkmış 28 hasta çalışmaya alınmıştır. Katılmayı kabul eden hastalara klinik değişkenleri bu çalışma için hazırlanmış olan sosyodemografik veri formu ile Bağımlılık Profil İndeksi (BAPİ), Mizaç ve Karakter Envanteri (MKE) ve Barratt Dürtüsellik Ölçeği (BIS-11) ölçeği uygulanmıştır. Bulgular: Yatışını tamamlayan grupta zarardan kaçınma, ödül bağımlılığı, sebat etme, işbirliği yapma, BAPİ toplam puanı, BAPİ tanı alt ölçeği anlamlı olarak daha yüksekti. Çok değişkenli indirgenmiş modelde yatış tamamlanan ve yatış tamamlanmayan grubun ayırmada yenilik arayışı, sebat etme, işbirliği yapma, BAPİ toplam puanının anlamlıbağımsız etkinliği gözlenmiştir. Sonuç: Bağımlılığa yol açtığı ileri sürülen yenilik arayışı ve ödül bağımlılığı kişilik özelliği olarak tedaviyi tamamlayan hastalarda anlamlı farklı bulunmuştur. Tedaviyi yarım bırakan hastaların sebat etme ve işbirliği yapma konusundaki yetersizlikleri tedaviyi yarım bırakmanın önemli-bağımsız belirleyicisi olarak saptandı.

A new method for predicting alcohol relapse in patients undergoing liver transplantation for alcohol-related liver failure: Barratt scale

“…Addiction to novelty and rewards, personality traits that are thought to lead to addiction were found to be significantly different in patients who completed therapy. [32] In our study, according to the results obtained with the BIS-11 SF, which we applied to patients undergoing liver transplantation for alcohol-related liver failure, the likelihood of alcohol relapse increases in patients with high motor impulsivity. This shows that even if we are sure that the patient will not relapse to alcohol after transplantation as a result of the pre-transplant evaluation, quantitative data on whether a relapse will develop can be obtained by administering the BIS-11 SF impulsivity test, and a more accurate decision can be made.…”

KKTC’deki Üniversite Öğrencilerinin Madde Kullanım Sıklığı ve Özellikleri

“…Onyencho ve arkadaşları yaptıkları çalışmada sosyoekonomik düzeyi düşük olan bireylerin alkol, madde ve uçucu madde kullanım sıklığının diğer bireylere göre daha yüksek olduğunu saptamıştır (51). Yapılan bir diğer çalışmada sosyoekonomik düzeyi düşük olan bireylerin madde kullanma isteklerinde sürekli bir artış saptanırken Gıynaş ve arkadaşları ise bağımlılık profil indeksi şiddetli istek alt boyut puanlarının sosyoekonomik düzeye göre farklılaşmadığını bildirmiştir (52,53). Elde edilen bu farklılık çalışmaların evrenini temsil eden bireylerin kişisel, sosyokültürel ve yaşadıkları toplumun ekonomik özellikleri ile ilişkili olabilir.…”