Amalgam contact hypersensitivity lesion: An unusual presentation-report of a rare case

Abstract

Amalgam or its components may cause Type IV hypersensitivity reactions on the oral mucosa. These amalgam contact hypersensitivity lesions (ACHL) present as white striae and plaques, erythematous, erosive, atrophic, or ulcerative lesions. Postinflammatory pigmentation in such lesions and pigmentation due to amalgam incorporation in the soft tissue have been reported in the literature. However, ACHL presenting primarily as a black pigmented lesion is extremely rare if not reported. The clinician should be aware of one such presentation of ACHL; we report a unique case of ACHL in a 30-year-old female with such a pigmented lesion in close contact with amalgam restorations. The lesion regressed considerably in a year after replacement of the restoration with posterior composites.

The Effect of the Low Level Laser Therapy on Oral Lichenoid Reaction Caused by Amalgam Restorations: Three Case Reports

“…Olgu ağzında özellikle polisajsız ve korozyona uğramış amalgam sayısı arttıkça, olgu ağzına salınan toksik civa miktarı da artmaktadır. 5 Ayrıca, içeriğinde civa ve metal tozları yumuşak dokularda allerjik ve toksik reaksiyonlara yol açabilmektedir. 3 Amalgamın oluşturduğu allerjik reaksiyonun görülme sıklığı nadirdir.…”

“…Oral yumuşak dokularda amalgamın oluşturduğu allerjik reaksiyonların tedavisi için amalgam restorasyonun değiştirilmesi önerilmektedir. 5,27 Amalgama karşı allerjik reaksiyon oluşan vakalarda amalgamın yerine değiştirilmesi önerilen dental materyaller; kompozit, altın ve porselenlerdir. 28,29 Adeziv teknolojideki gelişmeler posterior dişlerde kompozit rezinlerin kullanımını artırmıştır.…”

“…13 Amalgam ve mukozal lezyon arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışan birçok hipotez ortaya atılmıştır. 5 Kontakt allerji lezyonlarına; çoğunlukla civanın, nadir olarak da kalay, çinko, bakır, gümüş ve palladyumun neden olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, OLR'ye sahip olguların %16-62'sinde civaya karşı aşırı hassasiyetlerinin olduğu görülmüştür.…”