Avrupa'da ve Akdeniz ülkelerinde antik dönemlerden beri bilinen Meryemana dikeni, Almanya'da Meryem Ana'yı andıran bir dini simge olarak görüldüğü için bu ismi almıştır. Kızılderililer ise bu bitkiyi deve dikeni, kutsal diken ve okunmuş diken olarak isimlendirmişlerdir. Tohumları yaklaşık 2000 senedir karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir bitki olup, modern araştırmalar ve çalışmalar ile günümüzde karaciğer hastalıkları üzerine olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Meryemana Dikeni tohumları % 1-6 oranında silibin, silidianin ve silikristin etken maddelerini ihtiva eden silimarin içermektedir. Meryemana dikeni tohumları yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu tohumlar güçlü antioksidan ve hepatoprotektif etkili olup toksin zehirlenmeleri, hepatit, siroz, karaciğer fibrozu durumlarında karaciğerin rejenerasyonunu stimüle etmektedir. Ayrıca Meryemana dikeni tohumları antienflamatuvar ve immünmodülatör etki göstermektedir. Avrupa'da geçmişte geleneksel olarak pek çok hastalıkta kullanıldığı bilinen Meryemana Dikeni halk arasında astım, nezle, göğüs ağrısı, ödem, ateş, hepatit, sarılık, malarya, sıkıntı, spazm ve dalak gibi sağlık problemlerinde kullanılmaktadır. Bitki üzerinde dünyada birçok klinik çalışma yapılmış olup, bu bitkiyi içeren müstahzarlar Avrupa'da ve Türkiye'de eczanelerde ve marketlerde satılmaktadır. Bu çalışmada Meryemana dikeninin eczacılık ve tıp tarihi, farmakoloji, farmasötik botanik, farmakognozi alanlarında bilimsel incelemesi yapılarak, bitki çeşitli yönleriyle değerlendirilecektir.