Tacir faaliyetlerini yerine getirirken her zaman öz kaynaklarından yararlanmaz ve kredi kullanır. Zira malvarlığının zilyetliğinin devredilmeden sadece rehin sözleşmesinin tesciliyle rehin hakkı tesis edilerek kredi çekilebilmektedir. Bu tür rehinlerde rehin sözleşmesi kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında veya tacir ve/veya esnaflar arasında yapılabilmektedir. Türk hukukunda alacaklıya, borç ödenmediği durumda, rehin konusunun mülkiyetini talep etme hakkı getirilmiştir. Bu durum rehin hukukundaki prensiplerden lex commissoria yasağına aykırılığı nedeniyle çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Benzer bir düzenleme Rus hukukunda da görülmektedir. Çalışmada bu yasağının temeline değinilerek, söz konusu düzenlemenin isabeti Türk ve Rus mevzuatlarının ilgili hükümleri açısından değerlendirilmiştir.