“…Daha kapsamlı bir tanıma yer vermek gerekirse, evsizler literatürde "toplumdan izole tek başına yaşayan, bedensel ve ruhsal hastalıkları bulunan, bir önceki geceyi sokakta, dışarıda, barınak evlerinde, motelde, metroda, tünelde, parkta, alt geçit ve üst geçitte, terk edilmiş ve kullanılmayan binalarda, değişik evlerde veya arkadaşlarının yanında geçiren, en az 60 gününü belirsiz bir yerde geçiren, kendine ait sürekli olarak kalabilecek yeri olmayan kişiler olarak tanımlanabilir" (Acar ve Erbay, 2013, s. 9). ABD yasalarında ise "Evi veya ikametgâhı olmayan, sokak ve caddelerde yaşamını sürdüren, geceleri yatacak uygun yeri olmayan, oteller, toplu konutlar, hapishaneler ve ruh hastalarına ait geçici yerler gibi geçici yaşam koşullarını sağlayan yerlerde kalan, denetim altındaki sosyal konutlarda yaşayan kişiler "evsiz" olarak, bu sürecin yaşanmasıyla ortaya çıkan durum ise "evsizlik" olarak" tanımlanmaktadır (Yağan, 2009). 2 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonuna (UNCHR, 2005) göre, dünya genelinde 100 milyon evsiz olduğu iddia edilmektedir.…”