Anxiety and depression in women hospitalized due to high-risk pregnancy: An integrative quantitative and qualitative study

Abstract

Literature has shown that hospitalized women with high-risk pregnancy tend to develop anxious and depressive symptoms. Research has used quantitative or qualitative methods. By integrating both quantitative and qualitative methods, this study aims to analyze: a) the level of depression, anxiety, and pregnancy-related anxiety in a group of women hospitalized with high-risk pregnancy (hospitalized high-risk) compared with a group of non-hospitalized women with low-risk pregnancy; b) the content of hospitalization-related emotions in a high-risk group. A cross-sectional study was conducted on 30 hospitalized high-risk pregnant women and 32 women with low-risk pregnancy. Participants completed the Edinburgh Postnatal Depression Scale, Hospital Anxiety and Depression Scale (Anxiety), and Pregnancy Related Anxiety Questionnaire. The hospitalized high-risk group also completed open-ended questions about emotions experienced during hospitalization. Univariate Analysis of Covariance showed that the hospitalized high-risk group reported higher general anxiety and depression than the low-risk pregnancy group. Low-risk group reported higher level of concerns about own appearance than high-risk group. Narratives showed that the anxious and depressive symptoms of hospitalized women are related to the loneliness of being away from family. Despite attempts to understand hospitalization, they express concerns about pregnancy. Psychological support for hospitalized pregnant women should be provided to facilitate the communication of emotions that leads women to elaborate the experience of hospitalization to better adapt and cope with the critical condition.

Pregnancy-Related Anxiety and Prenatal Attachment in Pregnant Women with Preeclampsia and/or Gestational Diabetes Mellitus: A Cross-Sectional Study

“…Another study with hospitalized high-risk pregnant women reported that low-risk pregnant women had a higher concern regarding own appearance. 27 Different results between studies are thought to be affected by other variables. The inclusion of high-risk pregnant women, both hospitalized and outpatient may have affected our study results.…”

Düşük Riskli ve Yüksek Riskli Gebelerin Gebeliğe Uyum ve Anksiyete Düzeylerinin Değerlendirilmesi; Kesitsel ve Karşılaştırmalı Bir Çalışma

“…Gebelik kadın hayatını fizyolojik ve sosyo-psikolojik yönden etkileyen önemli bir dönemdir (1). Yüksek riskli gebelik annenin, fetüsün veya yenidoğanın ölüm, sakatlık veya hastalık riskinin yüksek olduğu durum olarak tanımlanır (2,3). Gebelik sırasındaki yüksek riskli durumlar önceden var olan (obezite, hipertansiyon, diyabet vb.)…”

“…veya ilk olarak gebelik sırasında ortaya çıkan bir tıbbi duruma bağlı olabilir (2). Yüksek riskli gebelik olarak tanımlanan bu tıbbi durumlar arasında en yaygın preeklampsi, gestasyonel diyabet, plasenta anomalileri, erken membran rüptürü ve erken doğum riski görülmektedir (2,3). Williamson ve ark.…”

“…Gebelik sırasında tanımlanan bazı fiziksel belirtiler çoğu zaman fark edilmeyen psikolojik sorunları, kaygıları ve korkuları maskeleyebilir (5). Yapılan çalışmalarda, yüksek riskli gebelerin anksiyete düzeyi daha yüksek olmakla birlikte genel olarak doğum öncesi dönemde gebelerin kaygılı olduğu belirtilmektedir (3,13). Gebelik döneminde kadınların yaşadığı psikososyal sorunlar eğitim düzeyi, çalışma durumu, gelir düzeyi, aile yapısı, önceki gebelik ve doğum deneyimleri, gebeliğin planlı olma durumu ve gebelikle ilgili bilgi alma durumu gibi birçok faktörden etkilenmektedir (1,11,14).…”

“…Literatür incelendiğinde riskli gebelerin gebelik uyumunun (6,15) ve anksiyete düzeylerin (3,13,16) ayrı ayrı incelendiği çalışmalar olmakla birlikte farklı risk gruplarında yer alan gebelerin hem gebelik uyumları hem de anksiyete düzeylerinin karşılaştırıldığı herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu kapsamda düşük riskli ve yüksek riskli gebelerin gebeliğe uyum ve anksiyete düzeylerinin değerlendirilmesi amacıyla karşılaştırmalı olarak yapılan bu araştırmanın doğum öncesi dönemde gebelik uyumu ve anksiyete düzeylerinin değerlendirilerek gerektiğinde uygun önlemlerin alınması ve maternal-fetal sağlığın yükseltilmesinde doğum öncesi bakım hizmeti sunan sağlık profesyonellerine önemli katkılar sağlaması hedeflenmektedir.…”