Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Arapça’da kelime isim, fiil ve harf şeklinde üç kısımdan meydana gelir. Harflerin birçok farklı tasnifi yapılmakla birlikte dil âlimlerince genellikle hurûfü’l-mebânî ve hurûfü’l-meâni şeklinde ikiye ayrılır. Harfler, kelimelerin oluşumunda yapı taşı mesabesinde olmalarından dolayı hurûfü’l-mebânî, isim ve fiiller arasında anlam ilişkisi kurulmasına vasıta olmaları sebebiyle hurûfü’l-meâni, terkip içersinde isim ve fiillere bağlandıkları için edevâtu’r-rabt gibi isimlerle anılır. Dilde ince anlamlar, belâgî ve beyânî nükteler, üslûp özellikleri büyük oranda hurûfü’l-meânîye dayandığı için tefsir ve belâgat âlimleri edatların (hurûfü’l-meânî) aslî ve tâlî anlamlarını incelemiş, gramer âlimleri i ‘rab ve amel durumları üzerinde durmuş, felsefe ve mantık âlimleri ise önerme ve hükümlerdeki işlevlerine değinmişlerdir. Edatların cümlelerin genel anlamını belirlemede ve metnin unsurlarını birbirine bağlamada, dilin eksiksiz ve yanlış anlaşılmasını önlemede önemli rolleri vardır. Bu yüzden Arapça’da tek başına bir manası olmayan edatlar cümle içinde birden çok işlev ve anlam kazanabilirler. Kelime ve cümleleri birbirine bağlama, teşbih, vurgu, istisnâ etme, anlamı genişletme ve daraltma (hasr/kasr), ilişki kurma (ta‘lik), şart, sebep-sonuç, tercih, temenni, teşvik, kınama, ihtimal, karşıtlama, birliktelik kurma, tasdik ve ret gibi bir takım anlamsal ilişki türleri bunlardan bazılarıdır. Edatlar, sözlükte delalet ettiği mana, sarf yapısı, nahvî işlevi, basit ve bileşik olup olmaması, tahsis edilip edilmemesi, âmil olup olmaması, belli şeylere özgü olup olmamaları gibi etkenler göz önünde bulundurularak klasik ve yeni dönem âlimler tarafından birçok farklı tasniflerinin yapılmış olması da edatların işlev ve anlam genişliğini göstermesi bakımından önemlidir. Arap gramer tarihinin ilk dönemlerinden günümüze edatları müstakil şekilde ele alan ve Hurûfu’l-me‘ânî, Me‘âni’l-hurûf, İlmü’l-hurûf, Meâni’l-edevât ve’l-hurûf, Kifâyetü’l-Meânî fî hurûfi’l-me‘ânî gibi adları taşıyan birçok çalışmanın yapılmış olması edatların önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada da mana incelikleri, işlevselliği ve anlam çeşitliliğiyle ön plana çıkan “Lev” edatının Arap dilindeki yeri, ifade ettiği manalar, işlevleri ve Kur’ân’daki kullanımları ele alınmaya çalışıldı. “Lev” edatının işlevleri ve mana incelikleri bilinmediği takdirde ayet, hadis ve şiir metinlerinin çevirilerinde, tefsir ve hadis çalışmalarında bâriz yanlışlar yapılabilmektedir. Bu yanlışların yapılmaması için “lev” gibi edatların bu özel durumlarının bilinmesi önem arzetmektedir. Gramer, usül ve belâgat kitaplarına müracaat edilerek bu edatın mana incelikleri ve işlevleri incelendi ve konu, tahlili bir metodla ayet, hadis ve Arap şiirlerinden örnekler üzerinden mukayeseli şekilde ele alınarak işlendi. Çalışma sonucunda “Lev” cezmetmeyen şart edatlarından olup şart ve cevap cümlelerini birbirine bağlaması yönüyle ta’lik ifade ettiği anlaşıldı. Mâzide ta’lik (ilişki kurma) için olması durumunda geçmişte olmamış ancak olması arzu edilen ya da olmadığından dolayı serzenişte bulunulan bir düşüncenin ortaya atılmasında kullanılması yönüyle imtinâ bildirdiği müşahede edildi. Gelecekte ta’lik için olması durumunda ise beklenti manası vermesi yönüyle mutlak şart ifade ettiği görüldü. “Lev” edatının asli işlevleri olan imtinâ ve şart bildirmesi yanında temenni, arz, masdariyye, vasliyye gibi anlamlar da ifade ettiği ve bu tâli anlamların Kur’ân’da da kullanımlarının bulunduğu bu çalışmada ortaya konulmaya çalışıldı. “Lev” edatı hem Kur’an-Kerim hem de Arap şiirlerinde temenni anlamında kullanılmakta olup bazı yerlerde gerçekleşmesi zor ama mümkün bazı yerlerde ise imkânsız şeylerin temenninin konusu olduğu müşahede edildi. “Lev” edatının mazi veya muzari fiilin başına gelerek nasbetmeyen masdar harfi olmasından dolayı kendinden sonra gelen cümlenin mastarla te’vil edildiği görüldü. “Lev” edatı, taleb üslublarından biri olan ve “birini bir şey yapmaya ve yapmamaya nazik ve kibarca isteklendirmek” demek olan arz üslûbu edatlarından biri olduğu tespit edilmiş olup ayet, hadis ve şiir metinlerinden örneklerle işlendi. “Lev” edatı, sözü söze katmak, manayı kuvvetlendirmek, zor olanı başarmak ve azlık bildirmek (Taklîl) için hal vav’ından sonra gelerek bazen de vasliyye edatı olarak kullanıldığı sonucuna varıldı.
Arapça’da kelime isim, fiil ve harf şeklinde üç kısımdan meydana gelir. Harflerin birçok farklı tasnifi yapılmakla birlikte dil âlimlerince genellikle hurûfü’l-mebânî ve hurûfü’l-meâni şeklinde ikiye ayrılır. Harfler, kelimelerin oluşumunda yapı taşı mesabesinde olmalarından dolayı hurûfü’l-mebânî, isim ve fiiller arasında anlam ilişkisi kurulmasına vasıta olmaları sebebiyle hurûfü’l-meâni, terkip içersinde isim ve fiillere bağlandıkları için edevâtu’r-rabt gibi isimlerle anılır. Dilde ince anlamlar, belâgî ve beyânî nükteler, üslûp özellikleri büyük oranda hurûfü’l-meânîye dayandığı için tefsir ve belâgat âlimleri edatların (hurûfü’l-meânî) aslî ve tâlî anlamlarını incelemiş, gramer âlimleri i ‘rab ve amel durumları üzerinde durmuş, felsefe ve mantık âlimleri ise önerme ve hükümlerdeki işlevlerine değinmişlerdir. Edatların cümlelerin genel anlamını belirlemede ve metnin unsurlarını birbirine bağlamada, dilin eksiksiz ve yanlış anlaşılmasını önlemede önemli rolleri vardır. Bu yüzden Arapça’da tek başına bir manası olmayan edatlar cümle içinde birden çok işlev ve anlam kazanabilirler. Kelime ve cümleleri birbirine bağlama, teşbih, vurgu, istisnâ etme, anlamı genişletme ve daraltma (hasr/kasr), ilişki kurma (ta‘lik), şart, sebep-sonuç, tercih, temenni, teşvik, kınama, ihtimal, karşıtlama, birliktelik kurma, tasdik ve ret gibi bir takım anlamsal ilişki türleri bunlardan bazılarıdır. Edatlar, sözlükte delalet ettiği mana, sarf yapısı, nahvî işlevi, basit ve bileşik olup olmaması, tahsis edilip edilmemesi, âmil olup olmaması, belli şeylere özgü olup olmamaları gibi etkenler göz önünde bulundurularak klasik ve yeni dönem âlimler tarafından birçok farklı tasniflerinin yapılmış olması da edatların işlev ve anlam genişliğini göstermesi bakımından önemlidir. Arap gramer tarihinin ilk dönemlerinden günümüze edatları müstakil şekilde ele alan ve Hurûfu’l-me‘ânî, Me‘âni’l-hurûf, İlmü’l-hurûf, Meâni’l-edevât ve’l-hurûf, Kifâyetü’l-Meânî fî hurûfi’l-me‘ânî gibi adları taşıyan birçok çalışmanın yapılmış olması edatların önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada da mana incelikleri, işlevselliği ve anlam çeşitliliğiyle ön plana çıkan “Lev” edatının Arap dilindeki yeri, ifade ettiği manalar, işlevleri ve Kur’ân’daki kullanımları ele alınmaya çalışıldı. “Lev” edatının işlevleri ve mana incelikleri bilinmediği takdirde ayet, hadis ve şiir metinlerinin çevirilerinde, tefsir ve hadis çalışmalarında bâriz yanlışlar yapılabilmektedir. Bu yanlışların yapılmaması için “lev” gibi edatların bu özel durumlarının bilinmesi önem arzetmektedir. Gramer, usül ve belâgat kitaplarına müracaat edilerek bu edatın mana incelikleri ve işlevleri incelendi ve konu, tahlili bir metodla ayet, hadis ve Arap şiirlerinden örnekler üzerinden mukayeseli şekilde ele alınarak işlendi. Çalışma sonucunda “Lev” cezmetmeyen şart edatlarından olup şart ve cevap cümlelerini birbirine bağlaması yönüyle ta’lik ifade ettiği anlaşıldı. Mâzide ta’lik (ilişki kurma) için olması durumunda geçmişte olmamış ancak olması arzu edilen ya da olmadığından dolayı serzenişte bulunulan bir düşüncenin ortaya atılmasında kullanılması yönüyle imtinâ bildirdiği müşahede edildi. Gelecekte ta’lik için olması durumunda ise beklenti manası vermesi yönüyle mutlak şart ifade ettiği görüldü. “Lev” edatının asli işlevleri olan imtinâ ve şart bildirmesi yanında temenni, arz, masdariyye, vasliyye gibi anlamlar da ifade ettiği ve bu tâli anlamların Kur’ân’da da kullanımlarının bulunduğu bu çalışmada ortaya konulmaya çalışıldı. “Lev” edatı hem Kur’an-Kerim hem de Arap şiirlerinde temenni anlamında kullanılmakta olup bazı yerlerde gerçekleşmesi zor ama mümkün bazı yerlerde ise imkânsız şeylerin temenninin konusu olduğu müşahede edildi. “Lev” edatının mazi veya muzari fiilin başına gelerek nasbetmeyen masdar harfi olmasından dolayı kendinden sonra gelen cümlenin mastarla te’vil edildiği görüldü. “Lev” edatı, taleb üslublarından biri olan ve “birini bir şey yapmaya ve yapmamaya nazik ve kibarca isteklendirmek” demek olan arz üslûbu edatlarından biri olduğu tespit edilmiş olup ayet, hadis ve şiir metinlerinden örneklerle işlendi. “Lev” edatı, sözü söze katmak, manayı kuvvetlendirmek, zor olanı başarmak ve azlık bildirmek (Taklîl) için hal vav’ından sonra gelerek bazen de vasliyye edatı olarak kullanıldığı sonucuna varıldı.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.