Bu çalışmada, ateşli silah yaralanması sonucu arteriyovenöz fistül (AVF) gelişmesi nedeniyle ameliyat edilen yedi hastadaki cerrahi deneyimimizi sunmayı amaçladık. Ça lış ma pla nı: Ateşli silah yaralanması sonucu AVF gelişen ve kliniğimizde Kasım 2011-Ağustos 2012 tarihleri arasında ameliyat edilen yedi hasta çalışmaya alındı. Hastalar yaralanma bölgeleri, ameliyat zamanlaması ve uygulanan cerrahi işlemler açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Bul gu lar: Arteriyovenöz fistül, altı hastada (%85.71) alt ekstremitede, bir hastada (%14.29) üst ekstremitede idi. Alt ekstremitede, AVF dört hastada popliteal arter ve ven, iki hastada femoral arter ve ven arasındaydı. Üst ekstremitede, AVF brakiyal arter ve sefalik ven arasında yerleşmiş konumdaydı. Dört hastada arter ve vene primer onarım, iki hastada artere greft interpozisyon ve vene primer onarım ve bir hastada arter ve vene greft interpozisyonu uygulandı. Tüm hastalara Dacron greft kullanıldı. So nuç:Majör vasküler yapılara yakın penetran yaralanmalarda öykü ve fizik muayene daha dikkatli yapılmalı ve oskültasyon ihmal edilmemelidir. Tüm AVF hastalarında cerrahi tedavi endikasyonu vardır. Cerrahi tedavinin gerekliliği ve zamanın saptanması AVF'nin yerleşim yerine, büyüklüğüne ve lokal ve sistemik etkilerine bağlıdır. Geniş ve travma sonrası oluşan AVF'lerde cerrahi tedavi en kısa sürede uygulanmalıdır. Anah tar söz cük ler: Arteriyovenöz fistül; ateşli silah yaralanması; vasküler cerrahi. Background: In this study, we aim to present our surgical experience in seven patients who were operated for arteriovenous fistula (AVF) induced by gunshot injury. Methods: Seven patients, who developed AVF as a result of gunshot injury and were operated at our clinic between November 2011 and August 2012, were included in this study. The patients were retrospectively evaluated in terms of injured body area, the timing of surgery, and surgical procedures performed. Results: Arteriovenous fistula was in the lower extremity in six patients (85.71%), and in the upper extremity in one patient (14.29%). In lower extremity, AVF was present between popliteal artery and popliteal vein in four patients, and between femoral artery and femoral vein in two patients. In upper extremity, AVF was located between brachial artery and cephalic vein. We performed primary repair of the artery and vein in four patients, graft interposition to artery and primary repair of vein in two patients, and graft interposition to artery and vein in one patient. Dacron graft was used for all patients. Conclusion: In penetrating injuries near major vascular structures, anamnesis and physical examinations should be conducted carefully, and auscultation should not be neglected. Indications for surgical treatment are present in all AVF patients. The requirement and timing of surgical treatment depend on the location and dimension, and the local and systemic effects of AVF. In large and post-traumatic AVFs, surgical treatment should be performed as early as possible.