Damaging actions of emotional, social, physical and cognitive development can leave permanent traces in the individual's life. Abuse is also one of the issues to be addressed. Abuse of childhood and its aftermath can negatively affect social development and cause the individual to be deprived of social skills. In this study, it is aimed to investigate the relationship between preservice teachers’ social skill levels and childhood traumas. The study was conducted with the relational screening method of quantitative research methods. In the study group of the research there are 628 preservice teachers who continue to Education Faculty of Amasya University in the academic year 2016-2017. In the collection of data, "Childhood Trauma Scale Short Form" which determines levels of childhood abuse experiences and "Social Skills Inventory Short Form" used to measure social skills levels during adulthood were utilized. In the analysis of data, Pearson Moments Correlation Coefficient was used for determining the relationship between the two scales. In the findings of the study, social skills and childhood abuse were negatively related; but which is not significant for preservice teachers. As a result, it is very important for the prospective teachers to be aware of the negative effect of the abuse experience on social skills development in their professional lives. Studies may be made to teacher candidates or teachers to explain the negative effects of abuse and the importance of social skills.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file. ÖzetDuygusal, sosyal, fiziksel, bilişsel gelişimi zedeleyici eylemler bireyin yaşamında kalıcı izler bırakabilmektedir. İstismar da bu nedenle üzerinde durulması gereken konular arasında yer almaktadır. Çocukluk dönemi ve sonrasında etkisini sürdüren istismar, sosyal gelişimi olumsuz etkileyerek bireyin sosyal becerilerden yoksun olmasına neden olabilmektedir. Bu çalışmada, öğretmen adaylarının sosyal beceri düzeyleri ile çocukluk çağı istismar yaşantıları arasındaki ilişkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama deseni ile gerçekleştirilen araştırmanın çalışma grubunu, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören 628 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında çocukluk dönemi istismar yaşantıları düzeylerini belirleyen “Çocukluk Çağı Örselenme Yaşantıları Ölçeği Kısa Formu” ve yetişkinlik dönemindeki sosyal beceri düzeylerini ölçmek amacıyla kullanılan “Sosyal Beceri Envanteri Kısa Formu”ndan yararlanılmıştır. Verilerin analizinde iki ölçek arasındaki ilişkileri belirlemek için pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları incelendiğinde öğretmen adaylarının sosyal becerileri ile çocukluk çağı istismar yaşantıları arasında negatif yönde anlamlı olmayan bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Sonuç olarak öğretmen adaylarının istismar yaşantısının sosyal beceri gelişimine olumsuz etkisinin farkında olmaları mesleki yaşamlarında büyük önem taşımaktadır. Öğretmen adaylarına ya da öğretmenlere istismarın olumsuz etkilerinin ve sosyal becerinin önemini aktaracak çalışmalar yapılabilir.