Atriyal fibrilasyonun cerrahi tedavisinde azot bazlı kriyoablasyonun güvenirliği ve etkililiği

Abstract

AbstractÖz Purpose: Chronic Atrial Fibrillation (AF) is the most prevalent arrhytmia in patients undergoing cardiac surgery. In this study we aim to share our cryoablation experiences. Material and Methods:We performed 25 cryoablations during cardiac surgery in Adana Numune Education and Research Hospital between September 2013 and July 2014. Patients evaluated retrospectively. The operations were performed with the use of cardiopulmonary bypass (CPB) and cold blood cardioplegia. Results: Fourteen mitral valve replacement, 7 aortic valve replacement and mitral valve replacement, 1 aortic valve replacement and tricuspid repair, 2 coronary artery bypass grafting, 1 coronary artery bypass grafting and aortic valve repair were applied. A -50-(-90) degrees of cryoprobe temperature was applied about 120 seconds. No complications developed in any of the patiens. Postoperative first day, first week, third month and after one year electrocardiography (ECG) of the patiens has evaluated. The corelation between preoperative left atrial diameter (M mode echocardiography) and postoperative first year atrial fibrillation has been investigated with corelation analysis. After one year controlls showed that 17 of 25 patient restored sinus rhytm and 8 of 25 patiens has still atrial fibrillation rhytm. Conclusion: Cryoablation using nitrous oxide based device for the treatment of atrial fibrillation has been applied recently and we consider that it is safe and effective.Amaç: Kronik atriyal fibrilasyon populasyonda olduğu kadar açık kalp cerrahisinde de sık görülen bir aritmidir. Bu çalışmamızda atriyal fibrilasyonun cerrahi tedavisinde uygulanan azot bazlı kriyoablasyonun güvenilirliğini ve etkinliğini araştırdık. Gereç ve Yöntem: Adana Numune Eğitim ve AraştırmaHastanesi'nde Eylül 2013-Temmuz 2014 yılları arasında 25 hastaya kriyoablasyon uygulandı. Hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Tüm hastalara operasyonlar kardiyopulmoner bypass altında ve kan kardiyopleji kullanılarak yapıldı. Bulgular: Ondört hastaya mitral kapak replasmanı, 7 hastaya aort ve mitral kapak replasmanı, 1 hastaya aort kapak replasmanı ve triküspid kapak tamiri, 2 hastaya koroner arter bypass greftleme, 1 hastaya koroner arter bypass greftleme ve aort kapak replasmanı yapıldı. Kriyoablasyon probu -50-(-90) dereceye kadar soğutulup yaklaşık 120 saniye uygulanarak kriyoablasyon işlemi tamamlandı. Hastaların hiçbirinde komplikasyon gelişmedi. Operasyona alınan hastaların postoperatif 1.gün, 1. hafta, 3.ay ve 1 yıl sonraki elektrokardiyografileri incelendi.1 yıl sonra 17 hastada sinüs ritmi, 8 hastada atriyal fibrilasyonun devam ettiği görüldü. Preoperatif sol atriyal çap (m mod ekokardiyografi) ile postoperatif 1.yılda sinüs ritmine dönüş arasında korelasyon analizi yapıldı. Sol atriyal çap azaldıkça, atriyal fibrilasyonda da azalma görüldü. Tartışma: Azot bazlı kriyoablasyon tedavisi yeni bir uygulama olmakla beraber, güvenilir ve etkin olduğunu düşünmekteyiz.