Avarlar, 6. Ve 8. Yüzyıllar arasında Avrupa’da geniş bir bölgede egemenlik kuran göçebe bir halktı. Orta Avrupa’da kurmuş oldukları hakimiyet ile geniş bir bölgeyi kontrol etmişler ve bu sayede Avrupa’nın siyasi haritasının şekillenmesinde büyük rol aldılar. Avarlar Orta Avrupa’nın tarihinde önemli bir rol oynamış ve kültürel alışverişlerin yaşanmasında büyük etkisi olmuştur. Öyle ki kendileri sadece Avrupa’nın siyasi haritasının şekillenmesinde aktif olarak rol oynamakla kalmayıp çağdaşı olan devletleri de kendi silah teknojileri ve kendilerine has ordu düzeni ile etkilemiştir. Avarlar göçebe bir toplum olmasına rağmen bulundukları bölgeleri ele geçirebiliyor, kontrol altında tutabiliyordu. Stratejik olarak önemli bölgelerde konumlanarak savaş durumunda kaynakları ellerinde tutma ve düşmanlarını manipüle ederek savaş arenasında mağlup edebiliyorlardı. Avarlar, Orta Avrupa’nın karmaşık tarihinde önemli bir rol oynamış bu oynadığı rol ile Avrupa’nın tarihinin seyrinin derinden etkilemiştir. İste bu dediğimiz durumun yaşanmasında yani avarların Avrupa’nın siyasi haritasının şekillenmesini sağlamasında ve düşmanlarına karşı başarılar kazanmasında şüphesiz ki ordu ve askerlerin bununla birlikte kağanın da önemi büyük değer taşıyordu. Bu üç sistemin sentezlenerek bir arada uyumlu bir şekilde hareket etmesi şüphesiz savaşlarda başarının gelmesini kaçınılmaz kılıyordu. Devletlerin savaşlarda başarılı olmasını kılan temel unsuru ordunun sağladığı kaçınılmazdır. Devletin ordusunun ortaya koyduğu başarının, gerçekleşmesinde ortaya konulan stratejiler ve savaşlarda askerler tarafından kullanılan teknolojik yönden düşman kuvvetlerine kıyasla gelişmiş olan, silahların etkisini yok saymak mümkün değildir. Bu yüzdendir ki bu yazımızda Avarlar için önem arz eden bu konunun temeline inmeye çalışıp avarların ordu teşkilatlanmasını ve savaş durumunda ortaya koydukları savaş stratejilerini anlatmaya çalışacağız.