Günümüzde dünya genelindeki toplumsal ilişkilerin birbiriyle bağlantılı olacak şekilde yoğunlaşmasının bir ifadesi olan küreselleşme süreçleriyle birlikte yaşanan hızlı değişim, toplumsal yapıyı ve yaşamı belirleyen kurumların değişimine neden olmaktadır. Aile, bu değişimi, yapısı ve örüntüleriyle derinden hisseden kurumların başında gelmektedir. Küreselleşme süreçlerine paralel olarak gerçekleşen sosyo-kültürel değişimlerle aile ve evlilik yapısal bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Özellikle sanayileşme, modernleşme, kentleşme ve toplumsal rollerde gerçekleşen dönüşümler geleneksel ailenin işlevlerinin giderek farklılaşan süreçlerle karşılaşmasına, bu süreçlerin zorunlu bir sonucu olarak çekirdek aile modelinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Çekirdek aile, mevcut kültürel değerlerin bir kısmını bünyesinde barındırsa da günümüzde bireyselleşmenin bir sonucu ve geleneğin otoritesinde yaşanan değişime paralel olarak temelinde farklı ülkelerden ve kültürlerden gelen ya da farklı ülkelerde yaşayan bireyler arasında kurulan yeni aile türleri özelinde farklı toplumsal modeller ortaya çıkmıştır. Oluşan yeni aileler, Ulrich Beck ve Elisabeth Beck-Gernsheim tarafından dünya aileleri olarak tanımlanmıştır. Dünya aileleri, günümüzde yapısal ve mekânsal sınırların flulaşmasıyla mümkün hale gelmiştir. Bununla birlikte günümüzde boşanma, küresel bir olguya dönüşmekte, yeniden evlenmelerse daha yaygın hale gelmektedir. Bu çalışmada dünya aileleri kavramından hareketle Türkiye’de ve dünyada ailenin değişen yapısı ve örüntüleri, BM, OECD ve TÜİK verilerinin desteğiyle incelenerek günümüz ailelerinin, dünya aileleri kavramı kapsamında değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.