Hemşirelik, bireylerin, ailelerin ve toplumun sağlığını koruma, geliştirme, hastalıkları önleme, tedavi etme ve rehabilite etme amacını taşıyan bir sağlık disiplinidir. Hemşirelik tarih boyunca var olan ve hemşirenin bağımsız rollerinden biri olarak kabul edilen bakım, bu disiplinin temelini oluşturur. Hemşirelik bakımı, yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve ruhsal sağlığı da içeren bütünlük ilkesine dayalı bir yaklaşım sunar. Bu bağlamda, sağlanan bakım uygulamaları; bireye yardım etmeyi, terapötik iletişim kurmayı, rahatlık sağlamayı, bireyin kendi iyileştirme gücünü kullanmasını desteklemeyi, bireyi biyo-psiko-sosyokültürel ve spiritüel boyutlarıyla bir bütün olarak ele alarak tedavi etmeyi, sağlık eğitimi vermeyi ve sağlıklı davranışlar kazandırmayı içerir. İyileşme süreci, bireyin fiziksel, zihinsel, sosyal, çevresel, ruhsal ve kültürel boyutlarıyla birlikte yaşadığı kapsamlı bir dönüşüm sürecidir. İyileştirici bakım çevresi, fiziksel ve fiziksel olmayan tüm yönleri içeren, enerji ve farkındalık sağlayan bir ortamdır. Bu ortam, iyiliği, güzelliği, konforu, saygıyı ve huzuru içerir. Hemşirelik uygulamalarında bu çevreyi oluşturmanın amacı, bireylere iyileşme süreçlerinde destek olmaktır. İyileştirici bakım çevresi uygulamaları arasında terapötik çevre oluşturma, müzik terapi, renk terapi, doğa temelli ses terapi, aromaterapi, sessiz zaman protokolü, iyileştirme bahçeleri gibi tamamlayıcı ve bütünleştirici girişimleri içermektedir. Bu bağlamda ilgili derlemenin amacı hemşirelik kuramlarına dayalı alternatif girişim yöntemleri ile iyileştirici bakım çevresi ilişkisini ortaya koymaktır.