Ercüment Kuran I. Dünya Harbi'ni, "1914-1918 yılları arasında dünyanın çeşitli kıtalarında birçok devletin iki gruba ayrılarak yaptığı o zamana kadar benzeri görülmemiş büyük savaş" şeklinde niteler. Birinci Dünya Harbi'nin topyekün bir savaş olması, savaş öncesi paylaşım mücadelelerinin sebep olduğu ayrışma ve bloklaşmanın keskinliği ile ilgilidir. Ö� zellikle 20. yüzyılın başında gerçekleşen bazı olaylar bu keskinleşmeyi arttırmış ve devletleri iki kutba ayırmıştır. Bundan sonra ise devletlerin safları netleşmiş ve büyük bir savaşın fitilini ateşleyecek bir çatışma ortamı hazırlanmaya başlamıştı. I. Dünya Harbi işte bu yeni denge ve bloklaşmanın bir sonucu, bir paylaşım mücadelesinin adı olmuştur. Bu harpte Rusya, I� ngiltere, Fransa, I� talya ve ABD gibi büyük devletler itilaf bloğunu; Almanya, Avusturya-Macaristan, Ösmanlı Devleti ve Bulgaristan ise I� ttifak bloğunu oluşturuyordu. Bu devletlerden biri de Romanya'dır. Romanya savaşın başında tarafsızlığını ilan etmişti. Ancak her iki blok da Romanya'nın savaşa katılmasını arzu ediyordu. Romanya da Transilvanya, Besarabya ve Banat gibi Rumenlerle meskun yerleri Romanya kendi sınırlarına katmak istemesi savaşı Romanya için arzu edilebilir kılıyordu. Romanya, I� tilaf ve I� ttifak Devletleri'nin baskısı eklenince bu amaçlara ulaşmak ciddi ve sonuç alınabilir bir diplomasi sergilemiş ve kendileri için en uygun anı gözlemişlerdir. I� ki yıl süren bu gözlem, Ağustos 1916 itibariyle savaşa katılmasıyla son bulmuştur. Biz bu makalede, Romanya'nın savaş diplomasisinin argümanlarını ortaya koymaya çalışacağız.