Öz Birleşik Krallık'ın (BK) 2016 yılında Brexit referandumunda Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı almasıyla AB tarihinde bir ilk gerçekleşmiştir. Brexit müzakere süreci 2017 tarihi itibariyle başlamıştır. Müzakerelerin iki yıl sürmesi ve BK'nin Mart 2019'da AB'den ayrılması hedeflenmiştir. Ancak süreç, belirlenen takvimin gerisinde kalmıştır; BK, henüz AB üyeliğinden ayrılmamıştır. Çalışmada, BK'nin AB'den ayrılması durumunda Birlik ile ilişkilerini hangi modelde devam ettireceği, müzakerelerde tarafların pozisyon ve stratejileri, olası sonuçları ve ikilinin geleceğine dair ilişkilerine etkileri incelenmiştir. Ayrıca Türkiye'nin Brexit sürecinden ne derecede etkilendiği tartışılmıştır. Bu bağlamda ülkelerin hem politik hem de ekonomik verileri ele alınarak değerlendirmeler yapılmıştır. Brexit sürecinde BK'nin ulusal para biriminin son 31 yılın en düşük seviyeye düştüğü, AB ile olan ihracatında % 20 kayıp yaşadığı, dünya finans piyasasındaki konumunu kaybettiği ve milli gelirinin % 1-9 arasında daraldığı görülmektedir. AB ise en büyük finansman kaynağı olan üyelerinden birini kaybetmiş, dünya üzerindeki saygınlığı kısmen zedelenmiş ve yeni ayrılık söylentileriyle karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca Brexit ile Birlik'in dış politikası zayıflamış, ABD gibi bazı ülkelerle ikili anlaşmalarında gecikmeler yaşanmıştır. Türkiye Brexit'ten doğrudan etkilenmiştir. Türkiye'de en fazla yabancı yatırımı bulunan ülkenin BK olduğu ve 2900'den fazla İngiliz sermayeli şirket bulunduğu bilinmektedir. BK Türkiye'nin ithalat yaptığı ülkeler arasında 11. sırada, ihracat yaptığı ülkeler arasında ise 2. sırada yer alırken; Brexit sonrası ikili arasındaki dış ticaret % 14 oranında daralmış ve en çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler sıralamasında 4. sıraya gerilemiştir.