Emevi ordusunun, Charles Martel liderliğindeki Franklara 732 yılında yenilmesi araştırmacılar tarafından İslam dininin yayılışının Hristiyanlarca durdurulması olarak değerlendirilmiştir. Bu savaşı takiben Karolenj ve Endülüs Emevi Devletlerinin çekişmesi, Müslüman-Hristiyan çatışmasının batıdaki temelini oluşturmuştur. Fakat Karolenj ve Endülüs Emevi Devletleri arasındaki rekabet, İslam-Hristiyanlık çatışmasının önceki yıllarının aksine daha sakin ve savaştan uzak bir yapıya bürünmüştür. Bu süreçte 778 yılında Şarlman'ın Endülüs Seferi ve 801 yılında Barcelona'nın ele geçirilmesi kırılma noktaları olmuştur. Bu iki sefer Endülüs'e yapılan iki askeri harekat olarak değerlendirilmesine rağmen aralarında siyasi ve diplomatik bir plan bağı bulunmaktadır. 790'lı yıllarda iç karışıklıklar ile boğuşan İber yarımadasına Şarlman'ın bu durumdan avantaj sağlama amacıyla askeri temelli Marca Hispanica Operasyonu'nu başlattığı genel bir görüdür. Ancak Endülüs seferinden itibaren Endülüs Emevi Devleti'nin iç sorunlar yaşaması için Şarlman'ın hamleler yaptığı düşünüldüğünde, Marca Hispanica Operasyonu'nu Endülüs Emevi Devleti'ni iç karışıklığa sürükleyerek bundan Karolenj Devleti adına çıkar sağlamayı amaçlayan bir "Diplomatik Savaş" olarak ele almak daha doğrudur. Bu operasyon genel kanının aksine 790'lı yıllarda değil 778 yılından sonra Şarlman tarafından izlenmiş bir politikadır. Bu sayede Şarlman, Marca Hispanica Operasyonu ile Karolenj Devleti'nin Müslümanlar ile ilişkilerini farklı bir boyuta taşımıştır. Çünkü iki dinin mensupları arasında, savaştan daha çok diplomasiye dayalı pasif bir mücadele doğmuştur.