Şimdiye kadar Türk ceza hukuku öğretisinde neredeyse hiç ele alınmamış konulardan biri olan zilyetlik suçları, sırf belli bir şeyin zilyetliğinin, yani bir şeyi elde bulundurmanın cezalandırıldığı suç tiplerini ifade etmektedir. Düşünülenin aksine oldukça yaygın olan zilyetlik suçları, günümüzde kanunkoyucuların mutat bir aracı olarak da kabul görmüştür. Hem temel ceza kanunumuzda hem de özel ceza kanunlarımızda yer alan bu suçlar, suç teorisi ve ceza hukuku dogmatiği açısından zorlu temel sorunlara sebebiyet verebilecek bir mahiyete sahiptir. Çalışmamızda, öncelikle zilyetlik suçu kavramı ortaya konulmuş, bu suçların suç teorisi bakımından sergilediği özellikler üzerinde durulmuştur. Zilyetlik suçlarının sınıflandırılmasına ve ihdas edilme sebeplerine ilişkin yapılan açıklamaların ardından, bu suçların çağdaş ceza hukukunun temel prensiplerinden olan fiil ve kusur ilkeleri karşısında, yapısı itibarıyla mümkün olup olmadığı sorunu ele alınmıştır.