“…Yavuz HEKİMOĞLU, 1900 yılında yapılan çalışmalarda, elektrik akı-mına maruz kalma ile birlikte, iris ve siliyer cismin şiddetli tepki verdiği, katarakt gelişiminin kapsül epitelinde değişiklikler ve aynı zamanda siliyer gövde değişiklikleri ile ilişkili olduğu bildirilmiş, sonraki yıllarda elektrik akımının lensteki proteinlerin koagülasyonuna neden olduğu, bu direkt protein koagülasyonu ve kapsül altı hemoglobin harabiyetini takiben meydana gelen ozmotik değişik-likler sonucu kataraktın ortaya çıktığı öne sürülm-üştür. 4,6,7 Elektrik kataraktları ile ilgili olarak ilk vakanın, 1772 yılında St. Yves tarafından sunulan yıl-dırım çarpmasını takiben gelişen katarakt olgusu olduğu belirtilmiştir .8,9 İlerleyen yıllarda yapılan çeşitli olgu sunumu ve çalışmalarda, patogenezi tam olarak ortaya konulamamakla birlikte elektrik kataraktının, bir dönem sessiz kaldıktan sonra bulgularının günler veya aylar sonra ya da yıllar içinde hızla ortaya çıkabildiği, bu yüzden takiplerin dikkatli yapılması gerektiği, elektriğe maruz kalınan yer tek bir tarafta bulunuyorsa ve katarakt pek çok hastada olduğu gibi iki taraflı gelişmiş ise etkilenen tarafta katarakt oluşumunun daha erken başladığı kaydedilmiştir.…”