Doğuştan bronkoözofageal fistüller (BEF) genellikle yenidoğan döneminde tespit edilir. Sadece basit tip (tip 2) fistüller erişkin çağa kadar tanı konulmadan kalabilir. Doğuştan BEF'ler, fistül ağzının membran ile kapalı olduğunda ya da bronşiyal orifis seviyesi özofageal orifisin üzerinde olması gibi durumlarda uzun zaman gizli kalabilir. Bronkoözofageal fistüller tanı konulduktan sonra derhal cerrahi girişim ile tedavi edilmelidir. Doğuştan BEF'ler, iyi huylu olsalar da masif hemoptizi gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara da yol açabilirler. Bu yazıda 55 yaşında, doğuştan bronkoözofageal fistülü olan bir kadın hasta sunuldu. Bronkoözofageal fistül şüphesi, ilk kez kasık fıtığı ameliyatı sırasında gelişti. Hastanın önceden hafif olan semptomları tanısal işlemler sonrasında kötüleşmeye başladı. Daha sonra sağ torakotomi ile fistülektomi ve sağ alt lobektomi ameliyatı yapıldı.Anah tar söz cük ler: Bronkoözefageal fistül; hemoptizi; lobektomi; torakotomi.Congenital bronchoesophageal fistulas (BEFs) are usually diagnosed during the neonatal period. Only simple types (type 2) may remain undiagnosed until adulthood. Congenital BEFs may remain hidden if the orifice of the fistula is closed with a permanent membrane, and/or the esophageal orifice is below the level of the bronchial orifice. Bronchoesophageal fistulas should be treated as soon as the diagnosis is confirmed with early surgical intervention. Despite their benign nature, congenital BEFs may lead to fatal complications, for example massive hemoptysis. In this article, we present a 55-year-old female patient with a congenital BEF. The fistula was first suspected during an inguinal hernia operation. Her mild symptoms became worse following the diagnosis, and hemoptysis developed. A fistulectomy using a right thoracotomy and right lower lobectomy were then performed.