Yetmiş iki yaşındaki bir erkek hastaya (boy: 160 cm, ağırlık: 53 kg) sol renal ve uterin septum rezeksiyonu uygulanması planlandı. Hasta 14 yıl öncesinde, sağ maksiller sinüste oluşan ve orbita tabanına yayılım gösteren yassı epitel hücreli karsinoma tedavisi için orbital ekzenterasyon ile birlikte sağ radikal maksillofasiyel cerrahi geçirmiş. Anestezist, maskenin hastanın yüzüne uygun olmasına rağmen, orbita çevresindeki yapışkan bant hareket ettiği için, indüksiyon boyunca maske ventilasyonunun uygulanmasında zorluk yaşadı. Acil olarak yapılan endotrakeal entübasyon, desatürasyon olmadan başarılı bir şekilde uygulandı. Postoperatif incelemede nazal kavite ile orbita arasındaki temasın ameliyattan 9 yıl önce çekilen bilgisayarlı tomogramlarda görülebildiği ortaya çıktı. Hasta yapışkan bant etrafındaki hava kaçağını hissedebiliyordu. Anestezistin lezyonu direkt olarak gözlemlemek için yapış-kan bandı çıkarması ve temasın maske ventilasyonunda zorluğa neden olabileceğini farketmesi gerekiyordu. Bilgisayarlı tomografi kullanarak havayollarının detaylı bir şekilde incelenmesi ve görüş-melerin dikkatli yapılmasıyla, havayolları daha iyi anlaşılabilir ve benzer olaylardan kaçınılabilir.
Anahtar Kelimeler: Havayolu yönetimi, maksillofasiyel cerrahi, orbitaA 72-year-old male (height: 160 cm, weight: 53 kg) was scheduled to undergo left renal and male with ans uterine tract resection. The patient had previously undergone right radical maxillofacial surgery with orbital exenteration 14 years before the present operation to treat squamous cell carcinoma of the right maxillary sinus, with tumour invasion to the orbital floor. An anaesthesiologist encountered difficulty in performing mask ventilation during the induction of anaesthesia in the patient, despite a good mask fit on the face, because the adhesive tape around the orbit had moved. Urgent endotracheal intubation was successful without desaturation. A postoperative examination revealed that a communication between the nasal cavity and the orbit was visible on computed tomograms obtained nine years before the surgery. The patient felt the air leakage around the adhesive tape. The anaesthesiologist should have removed the adhesive tape to directly observe the lesion and should have realised that the communication might cause difficulty in mask ventilation. Careful examination of the airways using computed tomography and precise interviews may improve the understanding of patients' airways and may help avoid similar events.