Öz: Din, ırk ve sınıf fark etmeksizin her toplumda insanlar evlenmekte ve bu birlikteliklerini düğün ile taçlandırmaktadırlar. Düğünler çiftlerin aşkı ve birbirine olan bağlılıklarının sembolü olmakla beraber toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yaratan ataerkil ve heteroseksüel ilişkileri taşıyan ritüellerdir. Geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri sosyalizasyon sürecinde öğrenildiği ve kurumların çoğunluğu toplumsal cinsiyetçi mesajlar verdiği için düğün ritüellerinin bu eşitsizliği nasıl yarattığını görmek kolay değildir. Bundan dolayı, çoğunlukla, kadınların erkeklere niçin evlenme teklif edemediğini, erkeğin niçin kızın annesinden değil de babasından evlenmek için izin aldığını, düğünde niçin herkesin gözlerinin gelinin üzerinde olurken erkeğin üzerinde olmadığı, neden damatlıktan değil de gelinlikten daha çok konuştuğumuz gibi soruları sormak aklımıza gelmemektedir. Düğünler toplumsal cinsiyet ideolojisini pekiştiren ve kadın ve erkekleri toplumsal cinsiyetlendirmiş performs sergilemekten sorumlu tutan güçlü ritüellerdir. Kadını feminen ve erkeği maskulen özneler olarak inşa eden düğünler ataerkil baskın toplumsal düzeni devam ettirmenin güçlü bir aracıdırlar. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı toplumsal cinsiyetlendirilmiş bir ritüel olarak düğüne ışık tutmaya çalışmaktır.Anahtar sözcükler: Düğün, Toplumsal Cinsiyet, Ataerkillik, Heteroseksüellik, Feminenlik, Maskulenlik Abstract: Regardless of religion, race and class in every society, many people are getting married and glorify their marriage with a wedding. Although a wedding is the symbol of the couple's love and commitment to each other, it is at the same time an important tradition which ritualizes patriarchal and heterosexual gender relations which create gender inequality. It is difficult to see how wedding rituals construct this inequality because people are socialized to traditional gender roles and many institutions provide gendered messages. Therefore, most of the time, we do not ask questions such as why women cannot propose to men, why men need to obtain permission to get married from the women's father but not from the mother, why everyone' eyes focus on the bride but not on the groom, why we are talking about the bride's wedding dress but not about the dress of the groom. Weddings have a powerful course of events which reinforce gender ideologies and hold women and men responsible for their gender performances. Weddings, which construct women as feminine and men as masculine subjects, become a powerful way to secure the dominant patriarchal social order. In this context, the aim of this paper is to try to cast a light on weddings as gendered rituals.Keywords: Wedding, Gender, Patriarcy, Heterosexuality, Femininity, Masculinity Düğün bireylerin bekarlıktan çift olmaya ve yeni bir aile kurmaya geçtikleri aşamayı simgeler. Düğün o kadar güçlü bir ritüeldir ki, uzun yıllar beraber yaşayan çiftler bile, ilişkilerinin ne