Gelişen çalışma hayatı içerisinde işverenlerin iş modelleri ve yönetim biçimlerindeki değişiklikler, çalışma ilişkisinin yeniden ele alınmasını gerektirmiş, böylece iş hukuku da süreçte evrilmiştir. Çalışma yöntemlerinin çeşitlenmesinin yanı sıra çalışma eyleminin kendisinin geçirdiği dönüşümle ortaya çıkan bir başka soru, korumanın kime sağlanacağı olmuştur. Günümüzde işgücü piyasalarındaki değişiklikler ve dışsallaştırma uygulamaları, bağımlı istihdam ve kendi hesabına çalışma arasındaki sınırları bulanıklaştırmıştır. Neredeyse tüm hukuk sistemlerinde işçi nitelendirmesi yapılması çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır. Özellikle teknolojinin iş hayatında yaygın kullanımı, fiziksel ve kişisel bağımlılığı zayıflatarak, iş hukukunun geleneksel kavramlarına meydan okumaktadır. Ayrıca bağımsız çalışan kişiler de geleneksel iş görme modellerinin yerine daha çeşitli şekillerde faaliyet göstermeye başlamışlardır. Yeni iş modellerinin gelişimi, ekonomik olarak bağımlı çalışanların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu kişiler, gelirleri için büyük ölçüde tek bir işverene bağımlı olmalarına rağmen resmi olarak bağımsız kabul edilmektedirler. Bu çalışma, ekonomik olarak bağımlı çalışanlar kavramını, özellikle İtalya’daki hukuki düzenlemelerin gelişim süreci üzerinden incelemektedir. İtalya’nın uzun yıllardır uyguladığı ve zaman içinde ihtiyaçlara göre şekillendirdiği sistem, benzer çalışma kültürüne sahip olması nedeniyle Türk Hukuku için uygulama örneği teşkil edebilecek ve sonuçlarının değerlendirilmesi ile ders alınabilecek niteliktedir. Ayrıca çalışmada, Türk Hukukunda gri alanda kalan faaliyetlere dair güncel Yargıtay kararlarına değinilerek, iş görme eyleminin niteliği belirlenmekte güçlük çekilen kişiler açısından ara statünün kabulünün olası etkileri ve güncel kararların yarattığı hukuki belirsizlik ele alınarak çözüm önerileri sunulmuştur.