Beslenmek, insanın yaşamını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu önemli olgulardan biridir. Bu ihtiyaç, yeme-içme kültürü olarak toplumdan topluma farklılık gösterir. Bu farklılıkların oluşmasında bölgenin bitki örtüsü, coğrafi özellikleri, toplumun ekonomik düzeyi etkili olmaktadır. Zamanla toplumun yapısında meydana gelen farklılıklar, o toplumun yeme-içme anlayışına da etki etmektedir. Bu çalışmada, bozkır hayatından gelmiş Türklerin önemli geçim kaynağı olan hayvancılık ile bu yaşam koşullarına uygun olarak yaptıkları tarımın onların yeme ve içme kültürüne etkileri ortaya konulacaktır. Türklerin temel besin kaynağını, bozkır yaşamının da etkisiyle et ve etten yapılan yiyecekler oluşturmaktadır. "Tutmaç, yahni" en sevilen yemekleri arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra süt ve süt ürünlerinden yapılan peynir ve çeşitleri de önemli besin kaynakları arasındadır. Hayvancılık için bereketli otlakları tercih eden Türkler, buralarda tarımla da uğraşmışlardır. Bundan dolayı tarıma dayalı yeme-içme kültürü de göze çarpmaktadır. Un ile yapılan hamur işleri ve yemeklerin yanı sıra buğday ve diğer tahıl ürünleri ile yapılan yiyecek ile içecekler de Türklerin beslenme alışkanlıkları içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Beslenme alışkanlıkları; o toplumun yaşam tarzını, kültürünü ortaya koyan önemli unsurlardan biridir. Kıpçak Türklerinin beslenme alışkanlıklarının tespiti; onların günlük yaşamı, kültürleri, farklı topluluklarla etkileşimi konusunda bilgiler vermesi bakımından değerli ipuçlarıdır. Bu çalışmada da XIV. yüzyılda kaleme alınmış olan ve Kıpçak Türkçesi ile ilgili önemli sözlük ve gramer kitaplarından biri olan "Kitâbü'l-İdrâk" adlı eserde yer alan yiyecek ve içecek adları tespit edilip etimolojisi yapılarak Kıpçak Türklerinin beslenme anlayışı ortaya konulmaya çalışılacaktır.