Krizler kurumların işleyiş süreçlerini bozan, sekteye uğratan, çözümü için sınırlı süresi bulunan kaos ortamlarıdır. Beklenmedik zamanlarda ortaya çıkması krizin çözüm mekanizmalarını yetersiz kılarken, kriz dönemlerinde oluşan endişe ve panik hedef kitlelerle olan iletişimi aksatmaktadır. Bu nedenle krizlerin üstesinden gelinmesi, kriz yönetim süreçlerinin başarısına ve güçlü iletişim/halkla ilişkiler stratejilerine bağlıdır. Sosyal medyanın haber kaynağı olarak günlük yaşamdaki gücünün artması, bu ortamların kriz iletişim stratejileri içindeki önemini daha da güçlendirmektedir. Sosyal medya kriz dönemlerinde asılsız dedikoduların kolayca dolaştığı iletişim ortamları olmakla birlikte, doğru yararlanıldığı takdirde krizlerin etkilerinin azaltılması için çeşitli potansiyellere sahiptir. Diğer bir deyişle kriz döneminde toplumun habere duyduğu gereksinimi gidermek ve asılsız dedikoduların etkilerini azalmak, kurumsal tek sesliliği yansıtan halkla ilişkiler stratejileri içindeki sosyal medya yönetimini gerekli kılar. Bu çalışma kapsamında 2015 yılı Eylül ayında dünyanın önde gelen otomobil üreticilerini derinden etkileyen emisyon krizine yönelik ilgili kurumların sosyal medya stratejileri ele alınmıştır. Emisyon krizinden etkilenen kurumların Türkiye'deki resmi facebook ve twitter hesapları içerik analizi yöntemiyle incelenmiş, kurumların bu ortamlardaki krize yanıt verme stratejileri, kriz iletişiminde sosyal medyanın kullanımına ilişkin önerilen bilimsel kriterler bağlamında tartışılmıştır. Araştırmanın sonucunda kurumların, sosyal medya ortamında krize yanıt verme stratejileri açısından ele alınan kriterlere yeterince uygunluk göstermedikleri gözlenmiştir. Kriz yönetiminde, sosyal medyanın daha dinamik ve etkin kullanımını irdeleyecek geniş kapsamlı çalışmalara gereksinim bulunduğu ortaya konmuştur.