Çevresel adalet, insanların çevreyle kurduğu ilişkilerde ırk, yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik sınıf gibi farklılıkların yarattığı mağduriyetlerin bertaraf edilmesine yönelik bir kavram olarak 70’li yıllarda ortaya çıkmış ve sonrasında farklı alanlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı açık alan rekreasyon faaliyetlerinin yaratmış olduğu olumsuz etkileri çevresel adalet yaklaşımı ile derinlemesine irdelemektir. Bu noktada Küresel Çevresel Adalet Atlası (EJAtlas) web sitesinde dünya üzerinde “turizm-rekreasyon” başlığı altında raporlanan toplam 94 vaka doküman analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Bu kategorideki vakalar hem rekreasyon alanlarının yarattığı hem de rekreasyonel faaliyetlerden kaynaklanan olumsuz etkilerin ortaya çıkardığı eşitsizliklere odaklanmaktadır. Alanyazın incelendiğinde, açık alan rekreasyonu ve çevresel adalet ilişkisine dair çalışmaların sınırlı sayıda olması bu çalışmanın sağlayacağı katkı özelinde önemini ortaya koymaktadır. Vakalar, politik, fiziksel, sosyal ve algılanan çevre kategorilerinde değerlendirilmiş, toplam vakalar içerisinde yalnızca 17’sinde çevresel adaletin sağlanabildiği anlaşılmıştır. Çevresel adalet konusunda yaşanan ve raporlanan çatışmalar en fazla Avrupa ve Amerika (71 vaka) ülkelerinde görülmüştür.