Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanmış ve Türkiye siyasal, askerî, iktisadî ve kültürel bağımsızlığını Tarihin her döneminde güçlü devletlerden biri olan Osmanlı Devleti, her zaman yabancı devletler tarafından bir tehdit olarak algılanmıştır. Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı dönemde ise yabancı devletler, elde kalan son toprakları da parçalama düşüncesi içerisine girmiş, Sevr Antlaşması’nı devlete dayatarak adeta devletin ölüm kağıdını eline vermişlerdir. Yapılan konferanslarda da devleti parçalayıp dağıtma düşüncesinde olduklarını bir kez daha su yüzüne çıkarmışlardır. Konu itibari ile yabancı devletlerin planlayıp, teşvik edip aynı zamanda da yardımda bulundukları isyanlar, devleti yıkmak ya da en azından devlet içerisinde karışıklıklar çıkmasının ve bunun sonucunda ise devletin iç işlerine müdahalede bulunulabilmesinin kapısını aralayan sağlam bir dayanak olarak gözükmektedir. Bunu devreye sokacak olan en önemli ülke de İngiltere olmuştur. İngiltere diğer devletlerin de desteğini alarak bu aşamada başrol oynamıştır. İngiltere, kendi çıkarları doğrultusunda Musul bölgesinin zengin petrol kaynaklarını elde tutmak, Osmanlı Devleti’ni bir sömürge haline getirmek düşüncesinde emperyalist politikalarına hizmet etmek için, bölgede Osmanlı Devleti himayesi altında Hakkari’de yaşayan Nasturi adı verilen Hristiyan topluluk üzerinden bu işe başlamıştır. Nasturileri bağımsız bir devlet kurma hayali ile oyalayıp, aslında onları kendi çıkarları için kullanmıştır. Buna yönelik olarak da Osmanlı Devleti döneminde 1915 Nasturi İsyanı’nı, Cumhuriyet dönemine geçildiğinde ise Cumhuriyet rejimine karşı ilk isyanı, 1924 Nasturi İsyanı’nı başlatmıştır. İşler ilk bakışta planladığı gibi gitmiş olsa da Türkiye, bu isyanların önüne geçmeyi başarmıştır.
24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanmış ve Türkiye siyasal, askerî, iktisadî ve kültürel bağımsızlığını Tarihin her döneminde güçlü devletlerden biri olan Osmanlı Devleti, her zaman yabancı devletler tarafından bir tehdit olarak algılanmıştır. Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı dönemde ise yabancı devletler, elde kalan son toprakları da parçalama düşüncesi içerisine girmiş, Sevr Antlaşması’nı devlete dayatarak adeta devletin ölüm kağıdını eline vermişlerdir. Yapılan konferanslarda da devleti parçalayıp dağıtma düşüncesinde olduklarını bir kez daha su yüzüne çıkarmışlardır. Konu itibari ile yabancı devletlerin planlayıp, teşvik edip aynı zamanda da yardımda bulundukları isyanlar, devleti yıkmak ya da en azından devlet içerisinde karışıklıklar çıkmasının ve bunun sonucunda ise devletin iç işlerine müdahalede bulunulabilmesinin kapısını aralayan sağlam bir dayanak olarak gözükmektedir. Bunu devreye sokacak olan en önemli ülke de İngiltere olmuştur. İngiltere diğer devletlerin de desteğini alarak bu aşamada başrol oynamıştır. İngiltere, kendi çıkarları doğrultusunda Musul bölgesinin zengin petrol kaynaklarını elde tutmak, Osmanlı Devleti’ni bir sömürge haline getirmek düşüncesinde emperyalist politikalarına hizmet etmek için, bölgede Osmanlı Devleti himayesi altında Hakkari’de yaşayan Nasturi adı verilen Hristiyan topluluk üzerinden bu işe başlamıştır. Nasturileri bağımsız bir devlet kurma hayali ile oyalayıp, aslında onları kendi çıkarları için kullanmıştır. Buna yönelik olarak da Osmanlı Devleti döneminde 1915 Nasturi İsyanı’nı, Cumhuriyet dönemine geçildiğinde ise Cumhuriyet rejimine karşı ilk isyanı, 1924 Nasturi İsyanı’nı başlatmıştır. İşler ilk bakışta planladığı gibi gitmiş olsa da Türkiye, bu isyanların önüne geçmeyi başarmıştır.
Türk milleti, varlığının ana gayesini devletin varlığı ile eş tutmuş ve kurduğu bütün devlet teşkillerinde, temel ilke olarak benimsediği “devlette devamlılık” ilkesini “dirlik ve düzenlik” düşüncesi ile yönetimi süresince hassasiyetle uygulamak gayretinde olmuştur. Bunun doğal bir sonucu olarak hükümranlık alanı içerisinde dil, din, ırk ve mezhebe mensup birçok topluluğu yönetme başarısı gösterebilmiştir. Ancak Devlet, zaman zaman tebaanın, mevcut niteliklerini öne çıkararak imtiyaz elde etmek, düzeni değiştirmek ve hatta bulunduğu bölgenin sağladığı imkânları kullanarak ayrılmak maksadıyla çıkardıkları isyan ve olaylarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Türk tarihinde isyanlar, çok geniş bir alanı kapsayan bir inceleme konusudur. Bu çalışmanın kapsamı, yakın dönem Türk tarihinde bir başlangıç olan ve Cumhuriyetin ilan edilmesi ile birlikte yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk on beş yıllık dönemi ile sınırlı tutulmuştur. Ayrıca bu çalışmada her nekadar bazı bölgelerde mülki ve adli tedbirlerin uygulanmasında ve asayişin temininde güçlükler yaşansa da yeni devletin otoriteyi tesis etmek ve rejimin güvenliğini sağlamak maksadıyla verdiği mücadelede doğrudan tehdit teşkil eden eşkıyanın neden olduğu başlıca isyanlar ele alınmış ve dolaylı etki eden şekavet olayları kapsam dışı bırakılmıştır. Çalışmada, arşiv belgeleri ve dönemin harekât esaslarını ifade eden yayınlar öncelikle incelenmiştir. Bu doğrultuda isyanları bastırmak maksadıyla dönemin mülki idareleri tarafından alınan tedbirler ve bu tedbirlerin uygulanmasında bir kolluk kuvveti olarak Jandarmanın harekât bakımından katkısını ve gayretini ortaya koymak incelemenin esas amacıdır. Böylelikle Jandarmanın, Cumhuriyetin erken döneminde hem yeniden teşkilatı ve mevzuatı oluşturulurken, hem kolluk eğitimine devam edilirken hem de kendisine verilen mülki, adli ve askeri görevleri yerine getirilirken çıkan isyanların bastırılması için bazen müstakil bazen ordu birlikleri ile müşterek yürüttüğü harekâtın taktik ve operatif uygulamaları kolluk hizmeti içerisinde izah edilmiş olacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.