Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Adenoviral konjonktivit görülen hastaların demografik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesidir. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Klinik olarak adenoviral konjonktivit tanımlanan hastalar değerlendirildi. Hastaların cinsiyeti, yaşı, etkilenen gözü, yakınlarında aynı göz belirtileri olan kişi-lerin olup olmadığı, havuz veya denize girme öyküleri kaydedildi. Biyomikroskopi ile ön segment muayenelerinde foliküler konjonktivit görülen hastalar konjonktiva hiperemisi, siliyer enjeksiyonu, kemozis, kapak ödemi, subkonjonktiva hemorajisi, kornea tutulumu ve psödomembran oluşumu açısından incelendi. Çalışmamızda adenoviral konjonktivitlerin daha çok hangi yaşlarda görüldüğü, bulaşıcılık durumunun olup olmadığı araştırıldı. Hastalarda kornea tutulumunun diğer faktörlerle ilişkisi değerlendirildi. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Çalışma, 28 (%38,9) kadın, 44 (%61,1) erkek olmak üzere toplam 72 hasta ile yapıldı. Hastaların yaş ortalaması 19,35±15,27 (1-58) yıl idi. Muayene esnasında 16 (%22,2) hastanın sağ gözü, 15 (%20,9) hastanın sol gözü ve 41 (%56,9) hastanın her iki gözü etkilenmişti. Konjonktivitin ortaya çıkma şekli sorgulandığında 22 (%30,6) hastada bulaş yolu saptanmadı. Elli (%69,4) hastada yakın çevre kaynaklı bulaşma olduğu görüldü. Bulaşma görülen 50 hastadan 21 (%42) hastaya aile içinden, 3 (%6) hastaya yaşadıkları apartmanın sakinlerinden, 17 (%34) hastaya arkadaşlarından, 3 (%6) hastaya denizden, 4 (%8) hastaya daha önce gittikleri hastaneden, 2 (%4) hastaya kreşten bulaşıcılık olduğu öğrenildi. Korneal tutulum görülen 16 hastanın 11 (%68,8)'inde her iki gözde subepitelyal keratit izlendi. S So on nu uç ç: : Adenoviral konjonktivit, kişinin günlük faaliyetlerini etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilir. Yüksek bulaşıcılık oranı olan bu konjonktivit tipinde hem klinisyenin hem de hastanın bulaşıcılık konusunda dikkatli olması öneril-melidir.