Bu çalışmada kalp cerrahisi yapılan hastalarda intraabdominal basınç değişiklikleri ve artmış intraabdominal basınç ile ilişkili risk faktörleri araştırıldı. Ça lış ma pla nı: Temmuz 2016 -Ocak 2017 tarihleri arasında kardiyopulmoner baypas ile kalp cerrahisi yapılan toplam 100 hasta (74 erkek, 26 kadın; ort. yaş 55.9±14.3 yıl; dağılım, 19-75 yıl) çalışmaya alındı. Hastaların demografik ve klinik özellikleri ve ameliyat sırası ve ameliyat sonrası verileri kaydedildi. İntraabdominal basınç, anestezi indüksiyonu sonrası, yoğun bakım ünitesine girişte ve ameliyat sonrası 12. ve 24. saatlerde üriner kateter ile ölçüldü. Hastalar intrabdominal basınca göre Grup 1 (≥12 mmHg; n=49) ve Grup 2 (<12 mmHg; n=51) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Bul gu lar: Tek değişkenli regresyon analizinde yüksek intraabdominal basınç anestezi indüksiyonundan sonra ölçülen intraabdominal basınç (olasılık oranı= 0.70, p= 0.001), yaş (olasılık oranı= 0.95, p= 0.004), hipertansiyon (olasılık oranı=4.51, p= 0.0001), kardiyopulmoner baypas süresi (olasılık oranı= 0.97, p= 0.0001), ameliyat sırası laktat düzeyleri (olasılık oranı= 0.53, p= 0.0001), eritrosit kullanımı (olasılık oranı=0.24, p=0.0001), dopamin kullanımı (olasılık oranı=0.21, p=0.002), dobutamin (olasılık oranı= 0.28, p= 0.005), noradrenalin kullanımı (olasılık oranı= 0.25, p= 0.016), ameliyat sonrası laktat düzeyleri (olasılık oranı= 0.60, p= 0.0001), kros-klemp süresi (olasılık oranı= 0.97, p= 0.000), atriyal fibrilasyon (olasılık oranı=5.89, p= 0.004) ve akut böbrek hasarı (olasılık oranı=8.33, p= 0.048) ile ilişkili bulundu. Çok değişkenli analizde ise, başlangıç intraabdominal basınç (olasılık oranı= 0.70, p= 0.045), yaş (olasılık oranı= 0.93, p= 0.032), hipertansiyon (olasılık oranı=6.87, p= 0.023), kardiyopulmoner baypas süresi (olasılık oranı= 0.98, p= 0.062), ameliyat sırası laktat düzeyleri (olasılık oranı= 0.57, p= 0.035) ve eritrosit kullanımı (olasılık oranı= 0.19, p= 0.003) istatistiksel olarak anlamlı olmayı sürdürdü. So nuç: Çalışma sonuçlarımız kalp cerrahisi yapılan hastalarda yaş, hipertansiyon, kardiyopulmoner baypas süresi, ameliyat sırası laktat düzeyleri ve eritrosit kullanımının intraabdominal basınç yüksekliği ile ilişkili risk faktörleri olduğunu göstermektedir. Bu risk faktörlerinin bilinirliğinin artması ve intraabdominal basınç ölçümünün ameliyat sonrası değişken hemodinami, düşük kalp debisi ve yüksek laktat düzeyleri olan hastaların standart takip şemasına eklenmesi, komplikasyonların erken tanısı ve morbiditenin azaltılmasında yararlı olabilir.