Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Van, sahip olduğu coğrafi özellikler ve askeri-stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca birçok medeniyetin dikkatini çekmiştir. Osmanlı Devleti’nin son döneminde de önemini koruyan Van, I. Dünya Savaşı yıllarında çıkan Ermeni İsyanları ve ardında gerçekleşen Rus işgali şehrin tahrip olmasına yol açmıştır. Savaş sonrasında muhaceretten dönenler ve evleri tahrîp olanlar eski şehirde barınacak bir yer bulamadıkları için gölden 7-8 km uzaklıkta daha az tahrip edilmiş olan bağ ve bahçelik alanlara yerleşmek suretiyle yeni Van şehrini meydana getirmişlerdi. Van, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte yeni devletin vilâyetleri arasında yer almıştı. Bu dönemde yeni devletin kuruluş felsefesi çerçevesinde vilayetlerin bayındırlık, iktisadi, sosyal, kültürel gibi alanlardaki sorunları giderilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda I. Dünya Savaşı yıllarında yakılıp yıkılan Van’ın yeniden kalkındırılması için çalışmalara başlanmıştır. Vilâyetin en temel sorunları arasında yer alan ulaşım ve taşımacılık alanında yeni adımlar atılmıştır. Karayolu ve köprü alanında çalışmalar yapılmış, bunun yanında ulaşım ve taşımacılıkta önemli rol oynayan Van Gölü İşletme İdaresi’nin çalışmaları planlı hale getirilmeye çalışılmıştır. Bunların yanında demiryolunun Van’a ulaştırılması ve hava ulaşımı için havaalanın açılması ve seferlerin planlanmasına gayret edilmiştir. Ulaşım ve taşımacılığın yanında şehrin tarım alanında gelişmesini sağlamak amacıyla sulama kanalları yapılmıştır. Şehrin içme suyu sorunu çözmek amacıyla yeni çalışmalar yapılmıştır. Bu dönemde ayrıca şehrin aydınlatılması ve sanayinin gelişmesinde önemli rol oynayacak elektrik santrallerinin yapılmasına başlanmıştır. Söz konusu çalışmaların yanında Van’da kalkınmayı sağlayacak nüfusun artırılması için göç-iskân politikası uygulanmıştır. Van’a gelen göçmenler İskele Köyü ve Edremit civarında iskân edilmiştir. Hükümet, Van mimarisine de örnek olabilecek devlet daireleri ve göçmen evleri inşa etmiştir. Ancak dönem içerisinde meydana gelen depremlerin yol açtığı yıkım, devletin bayındırlık alanındaki faaliyetlerini yok etmiştir. Van’ın eğitim ve kültür alanlarında gelişmesini sağlamak amacıyla ilköğretimde yeni okullar açıldı. Orta ve yükseköğretimde de sanat okulları, Ernis Köy Enstitüsü ve Doğu Üniversitesi gibi kurumların açılması ve faaliyetlerinin yoğunlaştırılmasına çalışılmıştır. Van’da sağlık sorunlarının çözülmesi amacıyla yeni kurumlar açılmış ve bu dönemde yaşanan salgın hastalıklarla mücadele edilmiştir.
Van, sahip olduğu coğrafi özellikler ve askeri-stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca birçok medeniyetin dikkatini çekmiştir. Osmanlı Devleti’nin son döneminde de önemini koruyan Van, I. Dünya Savaşı yıllarında çıkan Ermeni İsyanları ve ardında gerçekleşen Rus işgali şehrin tahrip olmasına yol açmıştır. Savaş sonrasında muhaceretten dönenler ve evleri tahrîp olanlar eski şehirde barınacak bir yer bulamadıkları için gölden 7-8 km uzaklıkta daha az tahrip edilmiş olan bağ ve bahçelik alanlara yerleşmek suretiyle yeni Van şehrini meydana getirmişlerdi. Van, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte yeni devletin vilâyetleri arasında yer almıştı. Bu dönemde yeni devletin kuruluş felsefesi çerçevesinde vilayetlerin bayındırlık, iktisadi, sosyal, kültürel gibi alanlardaki sorunları giderilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda I. Dünya Savaşı yıllarında yakılıp yıkılan Van’ın yeniden kalkındırılması için çalışmalara başlanmıştır. Vilâyetin en temel sorunları arasında yer alan ulaşım ve taşımacılık alanında yeni adımlar atılmıştır. Karayolu ve köprü alanında çalışmalar yapılmış, bunun yanında ulaşım ve taşımacılıkta önemli rol oynayan Van Gölü İşletme İdaresi’nin çalışmaları planlı hale getirilmeye çalışılmıştır. Bunların yanında demiryolunun Van’a ulaştırılması ve hava ulaşımı için havaalanın açılması ve seferlerin planlanmasına gayret edilmiştir. Ulaşım ve taşımacılığın yanında şehrin tarım alanında gelişmesini sağlamak amacıyla sulama kanalları yapılmıştır. Şehrin içme suyu sorunu çözmek amacıyla yeni çalışmalar yapılmıştır. Bu dönemde ayrıca şehrin aydınlatılması ve sanayinin gelişmesinde önemli rol oynayacak elektrik santrallerinin yapılmasına başlanmıştır. Söz konusu çalışmaların yanında Van’da kalkınmayı sağlayacak nüfusun artırılması için göç-iskân politikası uygulanmıştır. Van’a gelen göçmenler İskele Köyü ve Edremit civarında iskân edilmiştir. Hükümet, Van mimarisine de örnek olabilecek devlet daireleri ve göçmen evleri inşa etmiştir. Ancak dönem içerisinde meydana gelen depremlerin yol açtığı yıkım, devletin bayındırlık alanındaki faaliyetlerini yok etmiştir. Van’ın eğitim ve kültür alanlarında gelişmesini sağlamak amacıyla ilköğretimde yeni okullar açıldı. Orta ve yükseköğretimde de sanat okulları, Ernis Köy Enstitüsü ve Doğu Üniversitesi gibi kurumların açılması ve faaliyetlerinin yoğunlaştırılmasına çalışılmıştır. Van’da sağlık sorunlarının çözülmesi amacıyla yeni kurumlar açılmış ve bu dönemde yaşanan salgın hastalıklarla mücadele edilmiştir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri Cumhuriyet’in ilk yıllarında gelişmişlik bakımından çeşitli sebeplerden dolayı diğer bölgelere kıyasla geri durumdaydı. Bu durum ülke idarecileri tarafından değiştirilmek istenmişti. Bu konuda elini taşın altına koyan bir diğer sınıf üniversiteli aydın kesimdir. İşte bu çalışmada ilmî ve millî kültürü yaymak ve memleket meselelerini üniversite çalışmalarının konusu hâline getirmek için İstanbul ve Ankara üniversiteleri tarafından Tek Parti Dönemi’nde 1940 ve 1945 yılları arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu vilayetlerinde düzenlenen Üniversite Haftası etkinlikleri incelenmiştir. Bu yıllarda İstanbul Üniversitesinin yurtta gerçekleştirdiği beş etkinliğin dördü, Ankara Üniversitesinin ise dört etkinliğinden ikisi Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde gerçekleşmişti. Etkinliklerde verilen konferanslarda o yıllarda iş başında olan hükûmetin bölgede takip ettiği politikalar tasvip ve takdir edilmişti. Bölgenin geliştirilmesi için hem idarecilere hem de halka birtakım tavsiyelerde bulunulmuştu. Konferans konuları arasında özellikle sağlık konularına daha çok yer verilmişti. Yine etkinliklerde doktor katılımcılar yüzlerce kişinin muayene ve ameliyat işi ile de meşgul olmuşlardı. Böylelikle bölge halkına ilmî anlamda destek oldukları gibi fiilî olarak da yardımcı olmuşlardı. Çalışmada arşiv belgeleri, dönemin gazeteleri ve diğer kaynaklardan istifade edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak maksadıyla her alanda bir inkılap seferberliği başlatmıştır. Köklü değişimlerin yaşandığı alanlardan birisi de eğitim olmuştur. Bahsedilen süreçte ilköğretim kademesi başta olmak üzere toplumun her kesimini kapsayan ve halkın ihtiyaçlarına yönelik modern eğitim kurumları açılmaya çalışılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yapılan inkılap hareketlerinden ülkenin tek yükseköğretim kurumu da nasibini almıştır. Bu kapsamda Osmanlı Devleti’nden miras alınan Darülfünun kapatılarak İstanbul Üniversitesine dönüştürülürken aynı zamanda ülkenin doğusunda bir üniversite kurulması fikri gündeme gelmiştir. Bu çalışma, ülkenin kalkınmasını sağlamak ve nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak maksadıyla açılması düşünülen doğu üniversitesini ele almaktadır. Böylece yeni bir üniversite açılması düşüncesinin altında yatan sebepleri ve bu doğrultuda yapılan faaliyetleri ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden tarihsel araştırma ve tarama yöntemi kullanılırken, teknik olarak doküman analizi tekniği tercih edilmiştir. Bu kapsamda arşivlerde yapılan taramalar sonucunda yeterli belgeye ulaşılmadığı için çalışmanın esas kaynağını dönemin basını oluşturmaktadır. Gazetelerde yapılan detaylı incelemeler neticesinde doğu üniversitesi kurma faaliyetlerinin 1936 yılından itibaren gündeme geldiği görülmüştür. Yine bu bağlamda basının süreci yakından takip ettiği, haber ve köşe yazıları sayesinde kamuoyu oluşturmaya çalıştığı ve üniversite kurma işine olumlu katkı yaptığı söylenebilir. Ayrıca Türkiye’nin doğusu ile batısı arasındaki gelişmişlik farkının azaltılması, doğu bölgelerinin ihtiyaç duyduğu nitelikli elamanın yetiştirilmesi, bölgenin imar alanında kalkındırılması maksadıyla Van’da bir üniversite kurulması düşünüldüğü tespit edilmiştir. Ancak ülkenin içinde bulunduğu şartlar, dış politikadaki gelişmeler, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi gibi nedenlerden dolayı düşünülen üniversitenin kurulamadığı anlaşılmıştır. Netice itibariyle milat olarak kabul edilen 1 Kasım 1937 tarihli Mustafa Kemal Atatürk’ün konuşmasından önce doğu üniversitesi kurma çalışmalarına başlandığı, ancak bahsedilen konuşmadan sonra sürecin hızlandığı fakat çeşitli sebeplerden dolayı tamamlanamadığı görülmüştür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.