Introduction: Individuals with mental illnesses have been excluded
today from past. While the role of health professionals in fighting with stigma
is important, negative attitudes and beliefs about mental illnesses can be seen
in health workers as well. In this study, it is aimed to examine the beliefs of
primary health care workers regarding mental illnesses. Method: This is a descriptive study. Ethics committee approval and permissions were taken for the study
conducted by web survey method in 2016. One hundred and ninety-seven primary
health care workers were voluntarily included in the study. "Beliefs
Towards Mental Illness Scale (BMIS)" which was adapted to Turkish by Bilge
and Çam (2008) was used as data collecting tool. Statistical analysis was
performed by using SPSS 20 package program. Results: The mean age of the participants was 40,5±8,4, 66% were
female, 32,5% were physicians and 85,8% were married. The average total BMIS
score is 51,0±20,8, dangerousness dimension score average is 21,7±8,3,
incurability / poor social. and interpersonal skills dimension score average is
27,8±12,3 and embarrassment dimension average score is 1,5±2,4. Significant
differences were found in terms of scale total score and some sub-dimensions’
scores according to gender, income status and relatives with mental illness. Conclusion: Negative beliefs of primary health care workers
towards to mental disorders may
be sugegsted to be moderate. In order to reduce the
stigmatization of mental illnesses and to integrate the of patients to community,
the primary health care professionals need to be more conscious and active, and
therefore the awareness of the health professionals about the subject should be
increased.
Giriş: Dünden bugüne ruhsal hastalığı
olan bireyler toplumdan dışlanmaktadır. Damgalama ile mücadelede sağlık
çalışanlarının rolü önemli olmakla birlikte, sağlık çalışanlarında da ruhsal
hastalıklara ilişkin olumsuz tutum ve inançlar görülebilmektedir. Bu çalışmada,
birinci basamak sağlık çalışanlarının ruhsal hastalıklara yönelik inançlarının
incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem:
Tanımlayıcı bir araştırmadır. Etik kurul onayı ve gerekli izinler alınarak 2016
yılında web anketi yöntemi ile gerçekleştirilen çalışmada, birinci basamak
sağlık çalışanlarından 197 kişi araştırmaya gönüllü katılım sağlamıştır. Veri
toplama aracı olarak, Bilge ve Çam (2008) tarafından Türkçe’ye uyarlanan
“Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeği (RHYİÖ)” kullanılmıştır. Veriler SPSS
20,0 paket programında değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmada katılımcıların yaş ortalaması 40,5±8,4 olup,
%66’sı kadın, %32,5’i hekim, %85,8’i evlidir. Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar
Ölçeği toplam puan ortalaması 51,0±20,8, alt ölçek puanları ise sırasıyla;
tehlikelilik 21,7±8,3, çaresizlik-kişilerarası ilişkilerde bozulma 27,8±12,3 ve
utanma puan ortalaması 1,5±2,4 olarak belirlenmiştir. Cinsiyete, gelir durumuna
göre ve ruhsal hastalığa sahip yakını bulunma durumuna göre ölçek toplam puanı
ve bazı ölçek alt boyutları açısından anlamlı farklılıklar saptanmıştır
(p<0.05). Sonuç: Çalışmaya
katılan birinci basamak sağlık çalışanlarının ruhsal hastalıklara yönelik
olumsuz inançlarının orta düzeyde olduğu söylenebilir. Ruhsal hastalıklara
yönelik damgalamanın azaltılması ve hastaların topluma entegrasyonunda birinci
basamak çalışanlarının daha bilinçli ve etkin olması gerekmektedir. Bu nedenle
sağlık çalışanlarının konu ile ilgili farkındalığı arttırılmalıdır.