Diffusion-Weighted Imaging in the Characterization of Focal Liver Lesions

Abstract

Most FLLs are benign ones such as hemangiomas and cysts, which can be readily and practically characterized only by using visual assessment of DWIs without requiring time-consuming conventional and dynamic contrast-enhanced imaging sequences. Some benign lesions that are falsely interpreted as malignant can be further characterized by using conventional and contrast-enhanced MR studies.

Extra-Neuroradiologic Applications of Diffusion-Weighted Imaging in Pediatric Patients: Review

“…Battal ve ark., yüksek b değeri (800 s/mm 2 ) kullanarak elde ettikleri DAG ve ADC haritalarındaki lezyon sinyal intensitesinin vizüel (kalitatif) olarak değerlendiril-mesi ile benign-malign lezyon ayrımının mümkün olup olmadığını araştırmışlardır. 17 Bu yöntemle kantitatif ADC ölçümüne oranla daha güvenilir şe-kilde benign-malign lezyon ayrımının yapılabil-diğini, vizüel değerlendirme ile bütün malign lezyonlara malign tanısı konulabilirken, bazı benign lezyonların yalancı pozitif malign tanısı aldı-ğını rapor etmişlerdir. Araştırmacılar, yalnızca DAG ile kontrast madde kullanılmasına gerek kalmaksızın fokal karaciğer lezyonlarının büyük bö-lümünü oluşturan hemanjiyom ve kistlerin doğru olarak tanınabileceğini, bazı benign lezyonların ise malign lezyonlar ile karışabileceği için diğer konvansiyonel ve kontrastlı görüntüler ile birlikte değerlendirilmeleri gerektiğini belirtmişlerdir.…”

“…[1][2][3][4][11][12][13][14][15] Bugüne kadar yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir ki malign tümörlerin ADC değerleri benign tü-mörlere oranla rölatif olarak daha düşüktür (Resim 1a, b, 2a, b). [11][12][13][14][15][16][17] Malign tümörlerde kısıtlanmış difüzyon nedeni ile oluşan bu yüksek sinyal intensitesi yüksek b değerine sahip DAG'lerde de sebat eder ve düşük ADC değerleri ile koreledir. Birçok benign lezyon ise düşük b değeri ile yapılan DAG'lerde yüksek sinyal intensitesinde izlenirken, bu sinyal yüksek b değeri ile yapılan DAG'lerde büyük oranda baskılanır ve ADC haritalarında artmış difüzyonu gösteren yüksek ADC değerleri göz-lenir (Resim 3a-d, 4a-c).…”

“…Buna karşın daha selüler solid tümör alanları düşük b değerlerindeki yüksek sinyal intensitelerini yüksek b değerlerinde de röla-tif olarak sürdürür ve ADC haritalarında düşük ADC değerlerine sahip alanlar şeklinde izlenirler (Resim 5a-d). [2][3][4][7][8][9]11,17,18 Apseler içerdikleri oldukça yoğun visköz materyal nedeni ile maligniteye benzer DAG intensitesi ve ADC değerlerine ait özel-likler verir. 1,11,17 ADC haritalarında hem yüksek hem de düşük ADC değerlerine sahip alanlar içeren heterojen iç-yapıdaki lezyonlarda, ADC ölçümü yapmak zor ve yanıltıcı olabilir.…”

“…[2][3][4][7][8][9]11,17,18 Apseler içerdikleri oldukça yoğun visköz materyal nedeni ile maligniteye benzer DAG intensitesi ve ADC değerlerine ait özel-likler verir. 1,11,17 ADC haritalarında hem yüksek hem de düşük ADC değerlerine sahip alanlar içeren heterojen iç-yapıdaki lezyonlarda, ADC ölçümü yapmak zor ve yanıltıcı olabilir. Bu tip lezyonlarda ya en düşük intensiteli alandan yapılan ölçümler öncelikle göz önünde bulundurulmalı ya da yüksek ve düşük intensiteli alanlar ayrı ayrı ölçülerek ayrı ayrı yorumlanmalıdır.…”

“…Fibroz alanları da düşük ADC değerlerine sahiptir. [1][2][3][4]9,11,[13][14][15][16][17] Bununla birlikte, DAG 1 cm'den küçük boyutlu lezyonların tespit ve karakterizasyonunda düşük uzaysal rezolüsyon, duyarlılık, bulanıklık, hayalet ve "eddy current" artefaktları gibi artefaktlar nedeni ile sınırlı bir role sahiptir. fokal karaciğer lezyonlarının MRG ile saptanması üzerinde yaptıkları bir çalışmada, bütün fokal karaciğer lezyonları incelendiğinde DAG'lerin yağ baskılı T2 ağırlıklı konvansiyonel sekanstan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha iyi lezyon tespiti yaptığı ortaya konulmuştur.…”