Buhar makinesinin bulunmasıyla dünyada başlayan sanayileşme süreci, yaşamı kolaylaştıran yeni buluşlarla birlikte, dünya nüfusunun ve refah düzeyinin yükselmesine, insanların tüketim mallarına olan talebinin artmasına sebep olmuştur. Gelişen pazar ihtiyaçları, deniz ulaştırmasını etkilemiş, gemiler taşınacak yüklere göre değişim göstermiş ve 1960’lardan itibaren limanlar geleneksel yükleme-boşaltma işlevlerinin ötesinde, bölgelerinde kurulan endüstri alanlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere gelişmiş, 1980’lerden itibaren tedarik zincirinin önemli bağlantı noktaları olmuş, 2010’lardan itibaren ise dijitalleşerek nesnelerin interneti teknolojisiyle farklı kaynaklardan gelen verileri işleyerek, tedarik zincirine değer katan küresel iş birliği platformlarına dönüşmüşlerdir. Günümüzde akıllı liman, Liman 4.0 gibi kavramların ortaya konduğu denizcilik sektörünün rekabetçi ortamında, limanların dijital teknoloji uygulamalarına yatırım yaparak dijital altyapılarını güçlendirmesi operasyonların hızı ve verimliliğini artırmak bakımından önemlidir. Bu kavramlar ilk olarak Almanya’da Hamburg, Hollanda’da Rotterdam ve Belçika’da Antwerp limanlarında ortaya konarak uygulamaya geçmiş, zamanla dünyanın farklı yerlerinde birçok limanın dijital teknolojilere ve otonom sistemlere yatırım yaparak bu teknolojileri uygulamasıyla örnekleri çoğalmış ve limanlar arasında veri paylaşımını esas alan küresel veri ağları oluşturulmaya başlanmıştır. Çalışmada, Türkiye’de dijital teknoloji uygulamalarına önem veren limanlar Asya Port, DP World Yarımca, Q Terminals Antalya ve Mersin Uluslararası Limanı (MIP) olarak tespit edilmiş, bu limanların dijital tekoloji uygulamaları araştırılmıştır. Bu çalışmanın amacı, dijital dönüşüme önem veren Türkiye’deki limanların kullandığı dijital teknoloji uygulamalarını tespit etmek ve dünyadaki gelişmiş limanların geldiği dijital teknoloji düzeyi ile bir karşılaştırma yapabilmektir.