Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Aktarım, genel anlamıyla bireyin yaşamındaki ebeveyn gibi önemli figürlere karşı hissedilen bilinçsiz duyguların yine bilinçsiz süreçlerle diğer kişilere yansıtılmasıdır. Danışma sürecinde hassas bir konu olan aktarım danışanın geçmiş yaşamındaki önemli figürlerle deneyimlediği duygu, arzu ve tepkilerini bilinçsiz olarak danışmanına transfer etmesidir. Danışan yaşamın ilk dönemlerindeki deneyimleri ve kendisini üzmüş olan olayları hatırlayamasa da bu olaylarla ilgili tepkileri aradaki bağlantının farkında olmaksızın danışmanına yöneltebilmektedir. Bu tepkiler sevgi, hayranlık ve inanç şeklinde ortaya çıkan olumlu aktarım ve nefret, muhalefet ve saldırganlık şeklinde ortaya çıkan olumsuz aktarım şeklinde olabilmektedir. Karşı aktarım ise danışanın aktarımına karşı danışmanın kendi bilinçdışı ihtiyaç ve çatışmalarını, duygusal tepkilerini danışana yansıtması olayıdır. Klasik psikanalizde eski ilişkinin tekrarı olan aktarım süreci danışanın çocukluk yıllarındaki ilişkileri konusunda fikir vermesi ve bastırdığı malzemenin su yüzüne çıkmasına imkan tanıması nedeniyle önemli bir konu iken danışmanın kendi karşı aktarımlarının farkında olması ve bunları danışanın iç dünyasını anlamak için bir kılavuz olarak kullanabilmesi danışma sırasında yaşanan bu süreçlerin yararlı sonuçlara dönüşmesi için gereklidir. Kurumsal dinin ortaya koyduğu Tanrı anlayışından farklı ve son derece bireye özgü olan Tanrı tasavvuru da geçmiş yaşamda karşılaşılan önemli figürlerden etkilenebilen bir olgu olup bireyin kişisel yaşam hikayesi ve özellikle ilişkisel öğrenmeleri üzerinden temellenmektedir. Çocukluk yaşantıları başta olmak üzere anne-baba imajı ve geçmiş yaşam deneyimlerinden etkilenen Tanrı tasavvuru sevgi ve korku gibi olumlu veya olumsuz bir takım duygular taşıyabilmektedir. Dolayısıyla bir yetişkinin Tanrı’ya karşı duyduğu pozitif veya negatif hissedişlerin ve O’ndan beklentilerinin önceki ilişkilerinden kaynaklandığı ifade edilebilir. Manevi danışmanlıkta sıklıkla ele alınan bu konu danışan-danışman ilişkisinde göz ardı edilmesi mümkün olmayan aktarım ve karşı aktarım kavramları üzerinden incelenmeyi hak etmektedir. Çünkü danışanın dini/manevi inançlarıyla iç içe geçmiş sorunlarını getirdiği manevi danışmanlık ortamı Tanrı’nın da içinde olduğu aktarım materyalinin danışma sürecinde ortaya çıkması için elverişli bir zemin oluşturmaktadır. Böyle bir ortamda danışanın sahip olduğu Tanrı tasavvuruyla ilgili duygu, istek, tepki ve beklentilerini yansıttığı manevi danışmanın bu aktarımları doğru analiz ederek uygun şekilde yorumlaması ve kendi karşı aktarımlarının ayrımında olarak davranması söz konusu yardım ilişkisinin amacına ulaşması bakımından önemlidir. Danışan-danışman ilişkisinde danışanın Tanrı ile daha güvenli bir ilişki kurmasına yönelik olarak işlevsiz Tanrı tasavvurlarının değişmesi; danışan ile güçlü ve güvenli bir bağ oluşturmaya, danışanı uyumsuz ilişki kurma yollarını bırakmaya teşvik etmeye ve danışanın aktarımı ile danışmanın karşı aktarımı üzerinde çalışmaya bağlıdır. Tanrı tasavvurunun çalışıldığı bir danışma ortamının danışmanın inançlarıyla ilgili işlevsel olmayan biliş ve davranışlarını ortaya çıkarması da muhtemel olduğundan danışmanın kendi karşı aktarımlarının yardım sürecini etkileyebileceğini bilmesi gerekmektedir. Bu makalede henüz üzerine çokça konuşma fırsatı bulunmamış ancak her danışma sürecinde olduğu gibi manevi danışmanlıkta da önemli olduğu düşünülen aktarım ve karşı aktarım kavramları ele alınmakta ve bu kavramlar üzerinden manevi danışmanlık sürecinde Tanrı tasavvuru incelenmektedir. Bir derleme çalışması olan bu makalenin ülkemizde yeni bir meslek alanı olan manevi danışmanlığın gelişimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Aktarım, genel anlamıyla bireyin yaşamındaki ebeveyn gibi önemli figürlere karşı hissedilen bilinçsiz duyguların yine bilinçsiz süreçlerle diğer kişilere yansıtılmasıdır. Danışma sürecinde hassas bir konu olan aktarım danışanın geçmiş yaşamındaki önemli figürlerle deneyimlediği duygu, arzu ve tepkilerini bilinçsiz olarak danışmanına transfer etmesidir. Danışan yaşamın ilk dönemlerindeki deneyimleri ve kendisini üzmüş olan olayları hatırlayamasa da bu olaylarla ilgili tepkileri aradaki bağlantının farkında olmaksızın danışmanına yöneltebilmektedir. Bu tepkiler sevgi, hayranlık ve inanç şeklinde ortaya çıkan olumlu aktarım ve nefret, muhalefet ve saldırganlık şeklinde ortaya çıkan olumsuz aktarım şeklinde olabilmektedir. Karşı aktarım ise danışanın aktarımına karşı danışmanın kendi bilinçdışı ihtiyaç ve çatışmalarını, duygusal tepkilerini danışana yansıtması olayıdır. Klasik psikanalizde eski ilişkinin tekrarı olan aktarım süreci danışanın çocukluk yıllarındaki ilişkileri konusunda fikir vermesi ve bastırdığı malzemenin su yüzüne çıkmasına imkan tanıması nedeniyle önemli bir konu iken danışmanın kendi karşı aktarımlarının farkında olması ve bunları danışanın iç dünyasını anlamak için bir kılavuz olarak kullanabilmesi danışma sırasında yaşanan bu süreçlerin yararlı sonuçlara dönüşmesi için gereklidir. Kurumsal dinin ortaya koyduğu Tanrı anlayışından farklı ve son derece bireye özgü olan Tanrı tasavvuru da geçmiş yaşamda karşılaşılan önemli figürlerden etkilenebilen bir olgu olup bireyin kişisel yaşam hikayesi ve özellikle ilişkisel öğrenmeleri üzerinden temellenmektedir. Çocukluk yaşantıları başta olmak üzere anne-baba imajı ve geçmiş yaşam deneyimlerinden etkilenen Tanrı tasavvuru sevgi ve korku gibi olumlu veya olumsuz bir takım duygular taşıyabilmektedir. Dolayısıyla bir yetişkinin Tanrı’ya karşı duyduğu pozitif veya negatif hissedişlerin ve O’ndan beklentilerinin önceki ilişkilerinden kaynaklandığı ifade edilebilir. Manevi danışmanlıkta sıklıkla ele alınan bu konu danışan-danışman ilişkisinde göz ardı edilmesi mümkün olmayan aktarım ve karşı aktarım kavramları üzerinden incelenmeyi hak etmektedir. Çünkü danışanın dini/manevi inançlarıyla iç içe geçmiş sorunlarını getirdiği manevi danışmanlık ortamı Tanrı’nın da içinde olduğu aktarım materyalinin danışma sürecinde ortaya çıkması için elverişli bir zemin oluşturmaktadır. Böyle bir ortamda danışanın sahip olduğu Tanrı tasavvuruyla ilgili duygu, istek, tepki ve beklentilerini yansıttığı manevi danışmanın bu aktarımları doğru analiz ederek uygun şekilde yorumlaması ve kendi karşı aktarımlarının ayrımında olarak davranması söz konusu yardım ilişkisinin amacına ulaşması bakımından önemlidir. Danışan-danışman ilişkisinde danışanın Tanrı ile daha güvenli bir ilişki kurmasına yönelik olarak işlevsiz Tanrı tasavvurlarının değişmesi; danışan ile güçlü ve güvenli bir bağ oluşturmaya, danışanı uyumsuz ilişki kurma yollarını bırakmaya teşvik etmeye ve danışanın aktarımı ile danışmanın karşı aktarımı üzerinde çalışmaya bağlıdır. Tanrı tasavvurunun çalışıldığı bir danışma ortamının danışmanın inançlarıyla ilgili işlevsel olmayan biliş ve davranışlarını ortaya çıkarması da muhtemel olduğundan danışmanın kendi karşı aktarımlarının yardım sürecini etkileyebileceğini bilmesi gerekmektedir. Bu makalede henüz üzerine çokça konuşma fırsatı bulunmamış ancak her danışma sürecinde olduğu gibi manevi danışmanlıkta da önemli olduğu düşünülen aktarım ve karşı aktarım kavramları ele alınmakta ve bu kavramlar üzerinden manevi danışmanlık sürecinde Tanrı tasavvuru incelenmektedir. Bir derleme çalışması olan bu makalenin ülkemizde yeni bir meslek alanı olan manevi danışmanlığın gelişimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.