Süreçsel drama çalışmalarında duygular dramatik kurgunun inşa edilmesinde önemli bir yer tutar. Katılımcılar bu çalışmalarda farklı rollere girerler, çeşitli doğaçlamalar yaparlar. Süreçsel dramadaki her adım katılımcıların drama kolaylaştırıcıyla kolektif biçimde inşa ettikleri duygudan doğrudan ya da dolaylı biçimde beslenir. Bu nedenle katılımcıların bireysel duygularının, grubun kolektif duygusunun süreçsel drama çalışmalarını yönlendiren önemli bir kaynak olduğu söylenebilir. Süreçsel drama çalışması yalnızca kurmaca bir zemindeki karakterlere yönelik duyguları değil aynı zamanda katılımcıların gerçek yaşamdaki duygularını dramatik kurgunun bir parçası haline getirir. Katılımcılar role girerek dramatik kurgudaki bir karakterin neler hissettiğini keşfeder, bu karakterle empati kurar. Süreçsel dramadaki duygusal katılım aynı zamanda katılımcıların duygusal ve düşünsel açıdan toplumsal olana içkin inşa edilen mesafeleri gözden geçirmeleri konusunda fırsatlar yaratır. Bu araştırmanın amacı bir süreçsel drama çalışmasında duyguların dramatik kurguyu ve katılımcıları nasıl yönlendirdiğine ve katılımcıların bireysel duygusuna, grubun kolektif duygusuna ve dramatik kurgunun duygusuna yönelik sanatsal bir perspektif oluşturmaktır. Aynı zamanda duygusal mesafe ve koruma konusunda duyguların işlevine yönelik yeni bakış açıları geliştirmektir. Bu amaçla süreçsel dramada katılımcıların duygularını doğrudan ya da dolaylı etkileyen dramatik kurgu, rol, doğaçlama, duygu, empati, duygusal mesafe, yabancılaşma ve koruma gibi kavramlar üzerinde durulmuş, süreçsel dramanın toplumsal sorunlara yönelik kolektif bir duygu inşasındaki rolü tartışmaya açılmıştır.