Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Bu çalışma Türkiye’de enflasyon hedefleme döneminde (2007 Ocak-2021 Mayıs) döviz kurunun enflasyon üzerine etkisini ARDL ve NARDL modelleriyle analiz etmektedir. Doğrusal ARDL modeli, döviz kurundaki artışların enflasyon üzerinde uzun dönemde anlamlı ve önemli artışa neden olduğunu göstermiştir. NARDL modeli sonuçlarında Türkiye’de döviz kurunun enflasyon üzerine geçiş etkisinin kısa ve uzun dönemde asimetrik değişim göstermektedir. Döviz kuru geçişkenliğinin (ERPT) katsayılarının büyüklüklerinin değer kaybı (depreciation) ve değer kazancı (appreciation) durumunda farklılaşmaktadır. Uzun dönemde TL karşısında dolar kurunda %1 değer artışının enflasyon üzerinde sırasıyla, % 0.71 ve % 0.51 artışa, TL karşısında dolar kurundaki azalmanın ise enflasyon üzerinde %0.45 azalışa neden olduğu tahmin edilmiştir. Böylece tüketici fiyatlarının TL’deki değer kaybına TL’deki değerlenmeden daha fazla tepki gösterdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bulgularımız, piyasa gücüne sahip üreticilerin, zayıf rekabetçi piyasa koşullarında kar elde etmek amacıyla asimetrik döviz kuru geçişkenliğini kullanma yönünde spekülatif davranışlar gösterebileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle döviz kurunun enflasyon üzerindeki asimetrik etkilerini azaltmak için politika yapıcının merkez bankasına daha fazla bağımsızlık sağlaması, para politikasının güvenilirliğini artırması ve finansal piyasalarda rekabetçi piyasa yapısını güçlendirmesi gerekmektedir.
Bu çalışma Türkiye’de enflasyon hedefleme döneminde (2007 Ocak-2021 Mayıs) döviz kurunun enflasyon üzerine etkisini ARDL ve NARDL modelleriyle analiz etmektedir. Doğrusal ARDL modeli, döviz kurundaki artışların enflasyon üzerinde uzun dönemde anlamlı ve önemli artışa neden olduğunu göstermiştir. NARDL modeli sonuçlarında Türkiye’de döviz kurunun enflasyon üzerine geçiş etkisinin kısa ve uzun dönemde asimetrik değişim göstermektedir. Döviz kuru geçişkenliğinin (ERPT) katsayılarının büyüklüklerinin değer kaybı (depreciation) ve değer kazancı (appreciation) durumunda farklılaşmaktadır. Uzun dönemde TL karşısında dolar kurunda %1 değer artışının enflasyon üzerinde sırasıyla, % 0.71 ve % 0.51 artışa, TL karşısında dolar kurundaki azalmanın ise enflasyon üzerinde %0.45 azalışa neden olduğu tahmin edilmiştir. Böylece tüketici fiyatlarının TL’deki değer kaybına TL’deki değerlenmeden daha fazla tepki gösterdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bulgularımız, piyasa gücüne sahip üreticilerin, zayıf rekabetçi piyasa koşullarında kar elde etmek amacıyla asimetrik döviz kuru geçişkenliğini kullanma yönünde spekülatif davranışlar gösterebileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle döviz kurunun enflasyon üzerindeki asimetrik etkilerini azaltmak için politika yapıcının merkez bankasına daha fazla bağımsızlık sağlaması, para politikasının güvenilirliğini artırması ve finansal piyasalarda rekabetçi piyasa yapısını güçlendirmesi gerekmektedir.
In this study, we investigate the impact of exchange rates and interest rates on inflation in Turkey using monthly data from January 2004 to July 2020 obtained from the Turkish Statistical Institute. Our vector autoregressive (VAR) model showed an evidence of stochastic behaviour among the series. The autoregressive distributed lag (ARDL) results showed a short-run and long-run covariate between exchange rates, interest rates and inflation. Specifically, the findings showed a short-run and long-run relationship between inflation, producer price index (PPI), and Turkish interbank offer rates (TIBOR). However, there was no connection between inflation and dollar exchange rates (DSR) and commercial banks’ interest rates (CBIR). The VAR Granger causality results revealed the variables to be exogenous except DSR, which displayed endogenous to other variables. Nevertheless, the results revealed unidirectional causality from the producer price index (PPI) to DSR and unidirectional causation from TIBOR to CBIR. It means an increase in production costs through raw materials importation led to devaluation of the Turkish lira. Similarly, TIBOR rates drive CBIR high, making domestic lending more expensive, which will inhibit loan provisions to the private sectors, which will result in an economic contraction and eventually high inflation. Our unit roots breakpoint results pointed to breaks in the dataset were between 2016-2019, reflecting the effects of the Fetullah Terrorist Organization (FETO) failed coup, the 2018 U.S. embargo, and an assumed fiscal dominance as the major and direct causes of economic instability and inflation. However, Covid-19 may have acted as a contributing factor since then. Thus, we recommend that the monetary authorities articulate policy to avoid the assumed fiscal dominance.
In this study, we investigate the impact of exchange rates and interest rates on inflation in Turkey using monthly data from January 2004 to July 2020 obtained from the Turkish Statistical Institute. Our vector autoregressive (VAR) model showed an evidence of stochastic behaviour among the series. The autoregressive distributed lag (ARDL) results showed a short-run and long-run covariate between exchange rates, interest rates and inflation. Specifically, the findings showed a short-run and long-run relationship between inflation, producer price index (PPI), and Turkish interbank offer rates (TIBOR). However, there was no connection between inflation and dollar exchange rates (DSR) and commercial banks’ interest rates (CBIR). The VAR Granger causality results revealed the variables to be exogenous except DSR, which displayed endogenous to other variables. Nevertheless, the results revealed unidirectional causality from the producer price index (PPI) to DSR and unidirectional causation from TIBOR to CBIR. It means an increase in production costs through raw materials importation led to devaluation of the Turkish lira. Similarly, TIBOR rates drive CBIR high, making domestic lending more expensive, which will inhibit loan provisions to the private sectors, which will result in an economic contraction and eventually high inflation. Our unit roots breakpoint results pointed to breaks in the dataset were between 2016-2019, reflecting the effects of the Fetullah Terrorist Organization (FETO) failed coup, the 2018 U.S. embargo, and an assumed fiscal dominance as the major and direct causes of economic instability and inflation. However, Covid-19 may have acted as a contributing factor since then. Thus, we recommend that the monetary authorities articulate policy to avoid the assumed fiscal dominance.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.