ÖzPurpose: The purpose of the study was to identify the psychiatric symptoms that emerged after the earthquake on 24.01.2020 in Sivrice County of Elazig as the epicenter, where a total of 44 people died and over 1500 people were injured.
Materials and Methods:The study was conducted 2.5 months after earthquake. Sociodemographic Data Form, Beck Anxiety Scale (BAS), Beck Depression Scale (BDS), Peritraumatic Dissociation Scale (PTDS), DSM-5 Post Traumatic Stress Disorder Check List (PTSDCL) were applied to all participants. Results: A total of 360 people were included in the study, 284 of whom were the victims of the earthquake, and 76 constituted the Control Group. The mean age of the participants was 30.9±9.9. It was found that 11 earthquake victims (3.87%) lost their relatives in the earthquake. The BAS and BDS scores of the participants did not differ between the groups. The calculated scores of earthquake victims were much higher in PTDS and PTSDCL. Conclusion: Trauma and dissociation scores were increased, and the depression and anxiety levels of the survivors did not increase after the earthquake. Based on our results it is important to identify the psychiatric symptoms of survivors after disasters such as earthquakes, respond to diseases that might be detected quickly, support them psychiatrically-socially in terms of their being able to become used to their loss/new life order and for their psychiatric well-being. Amaç: Bu çalışmanın amacı; 24.01.2020 tarihinde merkez üssü Elazığ Sivrice ilçesi olan, toplamda 44 kişinin vefat ettiği ve 1500 üzerinde insanın yaralandığı deprem sonrası ortaya çıkan psikiyatrik semptomları ortaya koyabilmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışma depremden 2,5 ay sonra yapılmıştır. Tüm katılımcılara; sosyodemografik veri formu, Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Peritravmatik Disosiyasyon Ölçeği (PTDÖ), DSM-5 Travma Sonrası Stres Bozukluğu Kontrol Listesi (TSSBKL) uygulandı. Bulgular: Çalışmaya 360 kişi; 284 kişi deprem mağduru ve 76 kişi de kontrol grubu olarak alındı. Katılımcıların yaş ortalaması 30.9±9.9 olarak hesaplandı. Deprem mağdurlarından yakınını kaybeden 11 kişi (%3.87) olduğu saptandı. Katılımcıların BAÖ ve BDÖ skorları gruplar arasında farklılık göstermedi. PTDÖ ve TSSBKL için deprem mağdurlarının hesaplanan skorları çok daha yüksekti. Sonuç: Çalışmamızda deprem sonrası hayatta kalanların depresyon ve ansiyete düzeyleri artmasa da travma ve dissosiyasyon skorlarının artmış olduğu görüldü. Elde ettiğimiz sonuçlara dayanarak; deprem gibi felaketler sonrası hayatta kalanların psikiyatrik ve sosyal olarak iyi desteklenmeleri, hem kayıplarına alışabilmeleri hem de psikiyatrik olarak rahatsızlanmamaları açısından önemlidir.