Çalışmamızda, laparoskopik jinekolojik cerrahide intraperitoneal, insizyonel ve intraperitoneal+insizyonel levobupivakainin analjezik etkinliğini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Grup 1'de 20 ml levobupivakain intraperitonal olarak, Grup 2'de 20 ml levobupivakain trokarların insizyon bölgesine, Grup 3'de ise 20 ml levobupivakain intraperitoneal uygulanırken, trokar insizyon bölgelerine de 20 ml levobupivakain infiltre edildi. Postoperatif 2., 4., 12. ve 24. saatlerde hastaların omuz ağrısı, istirahat ve hareketle ortaya çıkan karın ağrısı VAS ile değerlendirildi. VAS >3 olarak değerlendirilen hastaların analjezisi yetersiz olarak kabul edildi ve diklofenak sodyum uygulandı. Olguların postoperatif ilk analjezik gereksinim zamanı, toplam analjezik tüketimi, analjezik etkinlik ve analjezik yöntemden memnuniyetleri değerlendirildi. Bulgular: Gruplar arasında VAS skorlarında anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Grup 2'deki hastalarda, Grup I ve Grup III'deki hastalara göre postoperatif analjezik tüketimi daha fazla ve ilk analjezik gereksinim zamanı daha kısa idi, fakat fark anlamlı değildi. Hastaların uygulanan anestezik yöntemden memnuniyetleri gruplar arasında benzerdi. Sonuç: Jinekolojik laparoskopik cerrahilerde intraperitoneal levobupivakain uygulamalarının sadece cilt insizyonuna levobupivakain uygulanan gruba göre istatistiksel olarak anlamlı olmasa da daha az omuz ve karın ağrısı, daha düşük total analjezik tüketimi ve daha etkin bir analjezi ile alternatif bir yöntem olabileceğini düşünmekteyiz. Ancak, konu ile ilgili farklı lokal anestezikleri de karşılaştıran daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.