Deniz salyangozu Karadeniz ekosistemine sonradan girmiş, yayılımcı, egzotik bir deniz canlısıdır. Karadeniz ekosistemine uyum sağladıktan sonra 1969 yılından itibaren tüm Karadeniz kıyılarında kademeli olarak yayılmış ve 1980'li yıllarda kıyı bentiğinde dinamik bir stok haline gelmiştir. Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında deniz salyangozuna ilişkin ilk bilimsel çalışma; ‘Et ve Balık Kurumu, Balıkçılık Müesese Müdürlüğü’ tarafından 1969-1973 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Dış pazarların artan talebi nedeniyle oldukça ekonomik olan deniz salyangozunun Türkiye’nin Karadeniz kıyıları boyunca ilk ticari avcılığı 1983’de, bir deniz ürünleri ihracatçısı firma tarafından Japon uzmanların Türkiye’ye davet edilmesi ile başlatılmıştır. İlk etapta bu uzmanlar salyangoz populasyonun yoğun olarak dağılım gösterdiği Samsun bölgesinde küçük kıyı balıkçılarına salyangoz avcılığının önemini ve nasıl avlanacağı konusunda çalışmalar yapmışlardır. Samsun kıyılarındaki salyangozun algarna ile nasıl avlanacağı kıyı balıkçılarına öğretilmiştir. Deniz salyangozu için resmi av verileri ilk olarak DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü) tarafından 1986’dan itibaren yayınlanmaya başlamıştır. Yine salyangoz avcılığının balıkçılık yönetimi açısından ilk su ürünleri sirkülerine girmesi de 1986 yılında gerçekleşmiştir. 1984 yılında ihracata yönelik olarak başlayan ilk deniz salyangozu avcılığı ile birlikte, işleme sanayide beraberinde doğmuş ve önemli bir sektör haline gelmiştir. İlk yıllarda avcılık daha çok Samsun şelf bölgesi ve Doğu Karadeniz (Trabzon) kıyılarında yoğunlaşmasına karşın, 2000’li yıllardan sonra Karadeniz kıyısı boyunca tüm balıkçı lokalitelerinde bu avcılığa olan ilgi giderek artmaya başlamıştır. 1986 yılına ilişkin ilk kayıtlarda salyangoz avlayan balıkçı sayısı 45 iken bu sayı 2017’de 735’e kadar çıkmıştır. Şüphesiz yıllar içerisinde deniz salyangozu stokunun çok yüksek düzeyde işletilmesi, pazar sorunun bulunmaması, alım garantisi gibi etkenler ile birçok kıyı balıkçısı bu avcılığa yönelmiştir. Bu şekilde sosyo-ekonomik açıdan kıyı balıkçı toplulukları için dikkate değer bir avcılık yöntemi ve önemli bir kazanç kapısı olmuştur. Bununla birlikte balıkçıların daha fazla av-daha fazla gelir beklentisi ile bu karlı balıkçılık beraberinde birçok illegal avcılığı da beraberinde getirmiştir.