İnsanların doğrudan veya dolaylı olarak faydalanması için tasarlanan binalar ve mimari yapılar, engelli bireyler için erişilebilir olmayabilir veya erişilebilirliği kısıtlı olabilir. Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı için erişilebilirlik, temel bir hak ve özgürlüktür. Mimari engeller, engelli bireylerin sosyal statülerinde, ekonomik durumlarında, yaşam alanı seçeneklerinde, fonksiyonel bağımsızlıklarında ve yaşam kalitelerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Engelli bireylerin sadece evlerinde kalmaları yerine, erişilebilir bir ortamda yaşamaları, birçok olumlu ve iyileştirici sonuçlar doğurabilir. Yaşam alanlarının tasarımı, bireyin tüm gereksinimlerini karşılayabilecek çeşitlilikte ve kullanıcılar için güvenli olmalıdır. Ancak, ev dışı alanlarda, bireyin bağımsızlığı ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilir ve bu da bireyin yaşam alanlarına katılımını engelleyebilir ve engelli birey için bağımlı bağımsızlık kavramını gündeme getirebilir. Bu çalışmada, kamu binalarının engelli bireylerin kullanımına uygunluğu incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, veri tabanlarından elde edilen tez, makale ve bildiri gibi dokümanlar, doküman analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme esnasında, araştırmaların konusu, yöntemi, çalışma grubu, veri toplama aracı, analiz yöntemleri, depremlerin sosyolojik etkileri ve bulguları dikkate alınmıştır.